Hasret sona eriyor. Formula 1, 17 Mart’ta perdeyi klasik olarak Avustralya’da açıyor. Sebastian Vettel’in şampiyonluğu ile noktalanan 2012 sezonu sonrası takımlarda önemli değişiklikler yaşandı. O değişikliklere ve etkilerine şöyle bir bakalım:
Öncelikle birkaç kural değişikliğinden bahsetmek gerek. Yarışın heyecanını öldürmekle arttırmak arasında kalan DRS, artık antrenmanlarda ve sıralama turlarında rahatça kullanılamayacak. Aynı yarışlarda olduğu gibi, DRS bölgelerinde bu sistem açılacak. FIA, ayrıca her pistte iki adet DRS bölgesi oluşturacağını da açıkladı. Sıralama turlarında çok başarılı olan Red Bull için kötü haber diyebiliriz.
Bir başka değişiklik de, yine sıralama turlarını tamamlayamayıp pistte kalan araçların diskalifiye edilmesi olarak göze çarpıyor. Pistte kalan araç, sıralama turlarından çıkartılıyor ve yarışa pitten başlıyor.
Asıl değişiklikler 2014’te yaşanacağı için, bu sezon çok da radikal bir değişim yok. Takımlarda ise büyük değişiklikler var. Özellikle Dünya Şampiyonu pilot Lewis Hamilton’ın, McLaren’dan ayrılıp Mercedes’in yolunu tutması epey konuşuldu. 10 yaşında kart dünyasında aynı takımda yer alan Nico Rosberg-Lewis Hamilton ikilisi yine takım arkadaşı olacaklar. Hamilton, sponsor baskısından biraz daha uzakta, sadece işine konsantre olabileceği bir takıma gitmiş oldu. McLaren-Hamilton birbirine yakışıyordu ama artık görev tamamlanmıştı.
McLaren ise, Hamilton’ın boşluğunu Sergio Perez ile kapatmaya çalıştı. Meksikalı pilot, her ne kadar “sponsor” pilotu gibi gözükse de, 2012 sezonunda bu kötü etiketi ardında bıraktı ve yarış kazanan biri haline geldi. Her ne kadar McLaren’la anlaştıktan sonra hiç puan alamamış olsa da, Perez potansiyelini McLaren’de daha fazla gösterecektir.
Gelelim hiç değişmeyenlere; Red Bull ve Ferrari’ye. Red Bull yine iddialı bir şekilde hazırlanıyor. Araçta ufak tefek değişikliklere gittiklerini, “Şeytan ayrıntıda gizlidir” cümlesiyle ifade ediyor Adrian Newey. Bu da demek oluyor ki, kötü oldukları lastik aşınma konusuna biraz daha eğilecekler. İşin enteresan yanı, sezon öncesinde Webber’in, Vettel’den daha fazla açıklama yapmış olması. Avustralyalı pilot, 2013’ün bu takımdaki son şansı olduğunu biliyor. Testlerde de fena bir performans göstermedi.
Ferrari ise taşı sıkıp suyunu çıkarmaya devam edecek gibi. Alonso’ya bağlı bir sezon. Onun ne verebileceğini, ondan nasıl verim alabileceklerini biliyorlar. Tek eksik mükemmel bir araç. 2013 aracı için Pat Frye, “2012’nin biraz daha evrimleşmiş hali” diyor. Zaten onların da ilk hedefi 2014. Yani 2013’te Alonso ne verirse, Ferrari de o kadarını alacak. Massa da 2012’nin sonlarına doğru gösterdiği performansı artık tüm sezona yaymalı.
Gelelim diğer takımlara. Lotus yine sessiz ve derinden gidiyor. Eric Boullier’in takımı, 2012’de neler yapabileceğini çok iyi bir şekilde gösterdi. Kimi Raikkonen beklenenden daha iyiydi. Sadece Grosjean’in gereksiz kazaları takımın ahengini bozdu. 2013’te buna son verirlerse yine üst sıraları zorlayabilirler.
Force India ise son anda Adrian Sutil’le anlaştı. Paul di Resta yine takımın ilk pilotu ama artık onun da bir şeyler göstermesi gerekiyor. Force India testlerde iyi süreler elde etti, bakalım sezon için yeterli olacak mı? Sauber’de ise Meksikalı gitti, Meksikalı geldi. Perez’in yerine Gutierrez koltuğa oturdu. Hulkenberg-Gutierrez ikilisi büyük şeyler vaat etmiyor ama takım içi rekabet bile zevkli olacaktır. Carlos Slim’in, Perez’den sonraki hemşehrisi iş yapabilecek mi, onu göreceğiz.
Williams bu sezon benim özel olarak takip edeceğim takım olacak. Maldonado’nun sürprizlere açık olması bir yana, Fin pilot Bottas’ın “Yeni Hakkinen” olma sürecine şahit olabiliriz. Toro Rosso ise pilot değişim rüzgarından nasibini almayan ender takımlarından. Vergne ve Ricciardo ikilisi yine iş başında olacak. Ancak patron Dietrich Mateschitz’in çok sert uyarısı var. Geçen seneki büyük fiyaskonun arından genç pilotlardan beklenti arttı. Beklentiyi karşılayamayan 2014’te başka bir iş bakar.
Ve gridin son iki sırası... Caterham, pilotlarını değişti ve önemli bir hamle yaptı. 2012’nin çaylağı Pic ve 27 yaşındaki “Çaylak” Van Der Garde ile anlaştılar. Caterham’ın amacı artık orta sıralarda tutunmak olacak. Ancak bu sezon da Toro Rosso ve Marussia en büyük rakipleri olarak gözüküyor. Ve tabi Marussia... HRT bile inadından vazgeçti ama Marussia dayanıyor. Hala puan alamadılar ve belli bir F1 gelenekleri yok ama yine de yarışıyorlar. Yarışçı bir aileden gelen Max Chilton bu sezon burada koltuk kaptı. Yanında da son anda takıma dahil olan Jules Bianchi olacak.
2013’te ne görürüz? Bana göre Alonso-Vettel savaşı devam edecek. Burası klasik. Ancak Mercedes ve Lotus’un, McLaren’e sürpriz yapabileceklerine inanıyorum. Özellikle Mercedes’ten umudum daha fazla. Orta sıralarda biraz taraf tutarak Williams’ı öne çıkarmak istiyorum ama Sauber’i geçmeleri kolay olmayacak. Force India’daki ekonomik soru işaretlerinin piste yansımasını göreceğiz. Toro Rosso, Caterham ve Marussia ise puan almak için rol çalma peşinde koşacaklar ama bunu başarabilirler mi; çok zor.