Teknolojik gelişmeler, sanal gerçekliğin altın dönemine daha çok yaklaşmamızı sağlıyor ancak Formula 1 gerçekten buna hazır mı? Jonathan Noble analiz ediyor...
Sol taraftan Lewis Hamilton'ın Mercedes aracında son kontrollerin yapıldığını, mekanikerlerin ellerindeki aletlerle çalıştıklarını duyuyorum. Arka tarafta 3 kez şampiyon olan sürücünün mühendisleriyle yapılan planı konuştuğunu.
Biraz sonra Hamilton aracına biniyor, araç çalıştırılıyor ve duvarlarda yankılanan gürültü ile piste çıkıyor. Aracın sesi gittikçe kaybolurken, takım çalışanlarının garajdaki pozisyonlarına çekilmeden önceki aralarında geçen sohbetlerini duyuyorum.
Bu gerçek bir garaj değil. Bunun yerine Austin'de Mercedes ve sponsoru Bose tarafından Arttırılmış Gerçeklik ve Sanal Gerçeklik teknolojilerini denemek için geçen sene Austin'de kurdukları karartılmış bir odada gerçekleşiyor tüm bunlar.
Sesler kablosuz kulaklık ile misafirlere aktarılıyor. Misafirler sanal garaj içerisinde yürüyorlar ve tabandaki ışıklar onlara garaj içerisinde bulunan eşyaları fark etmeleri için bir referans noktası oluşturuyor.
Austin GP hafta sonunda 4000 taraftar uzun kuyruklar oluşturarak bu yeni F1 deneyimini keşfettiler.
Mercedes/Bose çalışması, F1'in eşsiz noktalarını AR ve VR ile nasıl satabileceğinizin bir başarılı bir gösterimiydi. F1'de bu alanın patlamaya hazır olduğu ortaya çıktı.
Elektronik şirketleri VR teknolojisinin gelişimi için bu kadar zorladığı bir dönemde, F1 gerçekten bunu kucaklamaya hazır mı? Taraftarların tribünlerde oturup yaşananları canlı izlemeleri yerine bu şekilde kulaklarında kulaklık ve gözlerinde gözlükleriyle yaşananları takip etmesi olayına hazır mıyız? Bunu istiyor muyuz?
Bose F1 Garaj Deneyimi
Kişisel deneyim
Bir ses sistemi firması olan Bose'nin görsellerden ziyade sesleri temel alan bir sanal gerçeklik deneyimi sunması doğal bir şey. Ancak projenin ardındaki motivasyon, VR alanında çalışma yapan herkes ile aynı - akıllı telefon ekranına öylece bakıp bir şeyler yapmaktan daha fazlası.
Bose'nin küresel pazarlama şefi Ian McGibbon, F1 taraftarlarının mobil cihazlarından daha da öteye giden, nevi şahsına münhasır bir şey istediğine işaret ediyor.
"Bence tüketiciler öncelikle kişisel deneyim istiyor. Ancak her zaman perde arkasında olan şeyleri de merak ederler, yani işin arka planında olan şeylere de göz atmak isterler."
"YouTube ve Facebook'ta izlenen şeyler harika ve insanları olayın içine bir nebze çekiyor ancak insanlar fiziksel bir deneyim istiyor. Bence ilerlememiz gereken yol bu. İnsanlar işin içine daha çok girdikleri deneyimlerin yanında daha fazla fiziksellik isteyecek."
Teknoloji ilerledikçe duyularımız etrafında şekillenen deneyimler istiyoruz, bilgisayar klavyesi başından yapılan etkileşimler değil.
Tata Communications'ta F1 işlerinden sorumlu Mehul Kapadia ise şöyle konuştu:
"Teknolojinin yaptığı şey temelde bizi özümüze döndürmek."
"iPhone ile insanlar dokunma duyusuna döndü. Amazon'un Alexa'sı ve Google ise bizi dokunmaktan daha da basit olan sesli komutlara yönlendirdi. Teknoloji gün geçtikçe daha çok jenerasyondan insan için kullanılabilir oluyor."
Virtual Reality experience
Sosyal unsur
Odak noktasının duyularımız olması sayesinde AR/VR teknolojilerinin sunabileceği işitsel ve görsel imkânlar giderek daha önemli hâle geliyor. Ancak bir sporun bu alanda başarılı olması için yapması gereken daha çok şey var.
Formula E, VR şirketi Virtually Live ile yaptığı anlaşma sayesinde normalde yarış etkinliklerinde yaşanacak deneyimleri taraftarlara sunuyor.
Pist üzeri etkinliklerin haricinde pit yolunda veya buluşma noktalarında arkadaşlarla görüşme, VIP odasında bilardo oynama, hatta tribünlerden yarış izleme ve sürücüleri araç üstünden takip etme gibi deneyimler, bu anlaşma sayesinde mümkün olabiliyor. Bu sezon işin içine oyun boyutu da girdi.
Bunlara ek olarak gelen Yönetmen uygulamasında ise taraftarlar CGI (Bilgisayarda Oluşturulan Görüntü) kayıtları alıp, farklı açılardan inceleyebiliyor ve bu sayede televizyon kameralarının kaçırdığı olayları tekrar izleyebiliyorlar.
Virtually Live'ın Spor Hakları ve Partner Danışmanı Oliver Weingarten, VR pazarının gittiği yolun kendisini cesaretlendirdiğini kaydetti.
"Headset (başlıklı kulaklık) takımı sayısının iyi bir oranda arttığını görüyoruz. Bu teknolojide henüz yolun başında olduğumuzu unutmamak lazım. PlayStation'ın yayınladığı veriler son derece olumlu."
"Bizce insanlar dâhil olabilecekleri içerikler istiyor. Bu noktada insanlara istedikleri şeyi vermek büyük önem kazanıyor. İnsanların sadece yarış günü gelip aksiyonu izlemesini istemiyoruz, onları saran ve sosyal bir deneyim yaşamalarını istiyoruz."
Toyota sanal gerçeklik
Televizyonun sonu mu?
Spor için kafa karıştırıcı olan tüketiciler için televizyonlardaki canlı yayınları sürdürmek mi yoksa çoğunluğun adapte olmakta zorlanacağı teknolojiye yatırım yapmak mı sorusu olacak.
Bunun dışında taraftarlar VR gözlüklerini pistlere taşıyıp, yarışları o şekilde çimlere oturarak takip etmek istemeyebilirler. Muhtemelen VR, normal yayınlara ek olarak sunulacak.
McGibbon "F1 ve diğer geleneksel olarak büyük yayınlara sahip sporlar, insanlarla nasıl bağlantı kurduğu konusunda zeki davranmalı. Hâlâ pazar günleri televizyonun karşısına geçip F1 izleyen devasa bir kitle olsa da, herkesin yaşam tarzı böyle değil."
"5-10 sene içerisinde teknolojiler ve cihazlar daha çok internete bağlandıkça spor ve müzik sektörü nasıl ilerleyeceğini anlamak zorunda. İnsanların istedikleri yerde takip edebilmelerini sağlayan içerikler sunmak zorundalar. Ben de bunu yapmak istiyorum. Sizin istediğiniz şey biraz farklı olabilir." dedi.
Kapadia da bu görüşü destekliyor ve VR'nin geleceğinin canlı deneyimlerden ziyade pist üstü aksiyon sona erdikten sonrasına bağlı olacağını düşünüyor.
Kapadia "Futbol maçlarına gittiğinizde, canlı ekranlar büyük rol oynar. Tüm aksiyonun teknoloji içermesini istemezsiniz çünkü diğer türlü evde otururuz. Ancak F1'de genelde 1.5 dakikalık sessizlik oluyor. O boşluğu nasıl doldurabilirsiniz?"
"Evlerimizdeki temel televizyon yayını da gidemez çünkü hala bunu isteyen jenerasyonlar var. İnsanlar hâlâ televizyonun ana ekran olmasını istiyor ancak davranışlar değişiyor. Artık, 'Bunu kaydedip sonra izleyeceğim.' diyenler var."
"Aynı zamanda daha interaktif olmasını istiyoruz. Mesela geçen sene Alonso'nun kazasının nasıl olduğuna dair görüntüler olabilir. Her şeyin anlık olarak olması gerekmiyor."
"Bazen çok şeyi çözmeye çalışıyoruz. 90 dakika boyunca aralıksız VR kullanımı gerekmiyor. Öyle olursa muhtemelen bayılırsınız! Çok küçük klipler olabilir." dedi.
Bose F1 Garage Experience
Teknolojik sınırlar
F1'in VR teknolojisine hazır olup olmadığı ya da ihtiyacı olup olmadığı tartışılabilir ancak normal televizyon yayınlarının yanında bunun olması planlarının durdurulması için bir neden yok.
Bir ya da iki sene içerisinde, evlerinde yer alan seyircilerin doğrudan online F1 yarışlarına katılabileceklerine dair iddialar var.
Geçen sene, F1'in teknik patronu John Morrison, arka planda çok fazla çalışmanın yapıldığını, kullanıcıları spora daha çok katacak çözümler üzerinde çalışıldığını söylemişti.
Bu konudaki en büyük sıkıntılardan birisi GPS verilerinin henüz yeteri kadar net bir şekilde çalışmıyor olması.
Morrison "İnteraktif bir uygulama hazırladık ve 2016'da sanal Grand Prix kanalımızı oluşturduk. Henüz halka açık değil ancak verileri kullanarak yarışların anlık olarak sanal görüntüsünü sunuyor."
"Ancak çözmemiz gereken şeylerden birisi pozisyonların tam olarak doğru gösterilmesi. Daha doğru pozisyonların sunulması için büyük bir proje bağlattık ve ardından oyun yapabiliriz."
"Bundan 2 sene uzaktayız. Ancak santimetresine kadar kesin pozisyonu göstermek zorundayız çünkü ancak o zaman araçların birbirlerine vurmamasını sağlayabiliriz. Şu anda 100 mm - 200 mm kadar kesin sonuçlar oluyor." dedi.
VR deneyimi
Netflix konsepti
F1'in geleceğinin sadece VR'a bağlı olmadığı açık bir şey. Her tür seyirciye göre çalışmalar yapılması gerekiyor. Pistte yer alan, evde salonunda izlemekten mutlu olan ya da daha derinden, 2. ya da 3. ekrandan dahi izlemek isteyenler için çalışmalar olmalı.
En önemlisi, insanların tam olarak istediği içerikler sunulmalı.
Kapadia "Teknoloji deneyimi ile yarış deneyimini de eklemeliyiz. Eskiden yarış deneyimi oluyordu ancak teknoloji endişesi olmuyordu."
"Artık araçların hızlı gitmesi kadar teknoloji de önemli. Harika yarış aksiyonunu düşündüğünüzde, buradaki harika seyircilere ulaştırılması anlamına geliyor, gerçek olay orada. Sadece 2 saatliğine değil 7/24 insanları bağlayabilirsiniz."
"Netflix bu konuda kodu kırdı. Ne zaman isterseniz, o zaman izleyebiliyorsunuz. Canlı spor aktiviteleri hâlâ bu konuda mücadele içeriyor. Kimin kazandığını öğrendikten sonra o aktivite hâlâ ilginç oluyor mu?" demişti.
F1'in cevabı kesinlikle evet. Artık taraftarların istediği şeyleri sunmak için hızlanmanın zamanı.
tr.motorsport.com