Motor sporları ile ilgili eSpor mücadeleleri, daha doğrusu yıllardır sim yarışı olarak bilinen yarışlar, günümüz eSpor organizasyonlarına baktığımızda hafife alınmıştı. Red Line Racing'in takım patronu ve aynı zamanda rFactor2'nin gelişiminde yer alan Dom Duhan, artık bunun değişmesi gerektiğini düşünüyor.
Porsche'nin Stutgart'ta düzenlemiş olduğu Sim Racing Summit'ten daha yeni döndüm. Özellikle orada gördüğüm etkileyici çalışmanın ardından artık yarışlarla ilgili eSpor organizasyonlarını daha ciddiye almamız gerektiğini düşünüyorum. O etkinlikte sadece çok ciddi yatırım yapılmamıştı, aynı zamanda uzun vadede simülasyon yarışlarının büyümesi için ciddi adımlar planlanmış ve partnerler bulunmuştu.
Team Redline takım patronu olarak benim görevim ikiye katlandı. Hem Lando Norris ve Max Verstappen gibi çok iyi tanınan pilotların yetişmesine katkı sağladık, hem de Studio 397 olarak en gerçekçi oyunlardan olan rFactor 2'nin gelişiminde yer aldık.
Son yıllarda ana akım medyada eSpor ifadesinin kullanımında ciddi artış yaşandı. eSpor, video oyunlarının çok yüksek rekabet seviyesinde oynanmasına deniyor. Bu organizasyonlar hem organizasyon alanında, hem de internet üzerinden ciddi takip ediliyor. Evet, doğru bu bir oyun ancak Spectrum ve Amiga dönemlerine göre artık çok daha büyük paya sahip. Artık milyar dolarlık bir sektörden bahsediyoruz. Ödül havuzunda 25 milyon dolar civarında para var ve Twitch gibi platformlarda yayınlanan videolar milyonlarca saat izleniyor.
Bu aslında yeni bir şey değil. 2000'de Jonathan Wendell (Fatal1ty) Cyberathlete Pro Ligi'ni silip süpürüyordu. Quake'de düzenlenen etkinlikte birinci olarak 100 bin doların üzerinde ödül kazanmıştı. Ben bile Tireplay TOCA 2 turnuvalarında haftalık 50 pound kazanıyordum. Gelecek parlaktı.
Ancak ilk günlerdeki potansiyel, bağlantı sorunları nedeniyle sınırlıydı. O dönemde Quake ve Starcraft oyunları popülerdi. O dönemde o oyunlar için internet bağlantısı kilit noktaydı. Günümüzde de sorun olabiliyor ancak artık çeşitlilik ve seçenek çok fazla.
Sevdiğimiz ve hatırladığımız yarış oyunları da rekabetçi yöne sahipti. 1998'de inanılmaz bir Grand Prix Legends oyunu vardı. O sene ilk dünya şampiyonası düzenlendi. Çok fazla para yoktu ancak 28.8k modem ile Jim Clark, Graham Hill ve Dan Gurney gibi isimlerin 1967 grand prix araçlarını joystick ve direksiyonla kontrol etmeye çalışan 20 inanılmaz sürücü vardı. Kısa süre sonra TOCA 2, Grand Prix 2 ve Super Monaco Grand Prix gibi oyunlar da popülerleşti. Hepsi küçük ancak büyüyen bir topluluğa sahipti. İçerlerinde rekabetçi oyuncular vardı. Hepsi en hızlı turu atmaya ve birbirlerine karşı mücadele etmeye çalışıyordu.
Ufukta değişiklik görünüyordu ve bu, daha önce efsanevi Grand Prix Legends oyununu hazırlayan Papyrus'ün NASCAR 2003 oyununu geliştirmesiyle oldu. O oyunun sadece fizikleri etkileyici değildi, aynı zamanda aynı anda 43 oyuncunun yarışmasına müsade etmesi açısından dönüm noktasıydı. Bu sayede farklı yerlerde şampiyonalar düzenlendi ve simülasyon yarışları kahramanları ortaya çıkmaya başladı.
Peki F1 oyunları ne durumdaydı? Bu iyi bir soru. EA F1 serisi iyiydi ancak FOM'un dijital hakları kısıtlaması, bu oyunda çok oyuncu desteğini engelledi. Bu açıdan o dönemde F1'in simülasyon dünyasında daha çok gelişmesinin önü kapatıldı. Kısa süre sonra yayınlanan rFactor ile F1 için modlar hazırlandı ve bu konuda aranan oyun ortaya çıkmış oldu. rFactor sayesinde F1 severler bu şekilde ihtiyaçlarını gideriyordu.
Bu konudaki büyümeye rağmen, yarış simülasyonları alanında pek ödül yoktu. 2008'de Gran Turismo temelli GT Akademi kuruldu ve kazananlar gerçek dünyada yarışma şansı yakaladılar. Böylece insanların yarış oyunlarına karşı ilgisi artmaya başladı.
Zamanla yeni platformlar ortaya çıktı. Özellikle iRacing, ortaya çıktığı andan itibaren rekabetçi bir platform sundu. 2019 için 100.000 dolarlık ödül koyuldu. rFactor 2, dayanıklılık yarışları için oldukça iyi bir platform. Bunun dışında geçen sene Formula E tarafından gerçekleştirilen 1 milyon dolar ödüllü Visa Vegas eRace'de rFactor 2 kullanıldı. Deneyimli bir yarış pilotu olan Mahindra sürücüsü Felix Rosenqvist, bu organizasyonda 100.000 dolar ödül kazandığında oldukça mutlu göründü.
Bu sene sadece oyuncu bazında değil, aynı zamanda izlenme sayısı ve katılımda da inanılmaz bir büyüme yaşandı. Daha az erişim gücüne sahip olan genç taraftarlara ulaşma amacıyla F1’in büyüyen dijital platformunda yaklaşık dört milyon TV ve dijital izleyici kitlesine ulaşan ve F1’in büyüyen dijital platformunda harika içerik sunan F1 Esports’ta ikinci yılı geride bıraktık.
Gran Turismo bu sene GT Sport ile birlikte ilk kez ciddi bir eSpor girişimi gerçekleştirdi. Birleşik Devletler, Avrupa ve Asya finalleri yapıldıktan sonra Dünya Finalleri Monaco’da gerçekleştirildi ve izleyici sayısı birden fazla platformda üç milyonu aştı. Genelde Gran Turismo gibi geniş bir kullanıcı kitlesine sahip markalar, izleyicilerin sıradan bir oyun olarak gördükleri ve ekranda meşruiyetleri bulunmadığı için sık sık zorlanırlar. GT Sport’u heyecanlı yapan şey ise formatı. FIA onaylı olmasına rağmen gerçek dünya kurallarına sadık kalmadı ve bunun yerine 10 turluk yarışlarda 10 kat fazladan lastik aşınması, 10 kat fazladan yakıt uyguladı ve 3 pit stopu zorunlu hale getirdi!
Önemli bir nokta ise, hemen hemen her otomotiv ve yarış serisi artık eSpora ilgi duyuyor. Porsche eko sistemin geliştirilmesine yardımcı olmak istiyor, McLaren kendi Shadow projesini geliştiriyor, ACO Le Mans Esport serisini Motorsport Network ile birlikte başlattı, WRC bir dünya şampiyonuna sahip, NASCAR 704Games ile eNASCAR Heat Pro League adlı bir seri oluşturuyor ve Blancpain'in Assetto Corsa Competizione ile iş birliği var. Bu sadece bir başlangıç ve şimdiden büyük fırsatlar yaratıyor.
Hatta geçen sene takım arkadaşlarımdan biri olan Enzo Bonito Şampiyonlar Yarışı’nın eSpor mücadelesi olan eROC’u kazanıp gerçek Şampiyonlar Yarışı’nda yer almış ve ilk kez gerçek bir yarış aracında Petter Solberg’in sadece 0.4 saniye gerisinde kalmıştı.
Yarış oyunları, yeni yarış taraftarlarını spora çekme gücüne sahip, aslında birçok genç taraftar yayınlar yerine, serideki oyunlarla bilgileniyor çünkü genç taraftarlar geleneksel yollarla motor sporlarıyla ilgilenmiyorlar. Ve karting seviyesinde bile çok fazla yatırım gerektiren bir spora sahip olduğunuzda neden sadece sim yarışlarına katılmayasınız? Erişilebilir, eğlenceli ve dünyadaki herhangi bir yarış serisinden daha rekabetçi. Ve evet, iyiyseniz uzun vadede muhtemelen para da kazanacaksınız.
Peki eSporun geleceğinde bizi neler bekliyor? Gelenekçiler için, simülasyon yarışları bir tehdit olarak gözükebilir. Ben daha çok bunu motor sporlarına edilen bir iltifat olarak görüyorum. Bu eSporun ve motor sporlarının bir karışımıdır ve taraftarları piste çıkmalarını sağlar ya da en azından umut ettiğimiz şeylere çeker.
ESpora girmeye başlayacak önemli miktarda paralar göreceğiz. Counter Strike gibi popüler savaş oyunlarını veya League of Legends gibi oyunların karmaşasını reklam yapmak gayet normal. Yarışlar da yaygın sporlarla yapılan göze hoş geliyor ve anlaşılması kolay. Sadece bu değil, otomotiv de değişiyor ve yeni bir izleyici kitlesine ulaşmak için yatırım yapması gerekiyor.
Bir takım patronu ve oyun geliştiricisi/yapımcısı olarak simülasyon yarışları çağına girilirken inanılmaz heyecanlıyım.
tr.motorsport.com