ITR patronu Gerhard Berger, Audi'nin spordan ayrılma kararı almasından önce DTM'in DTM ve GT3 araçlarından oluşan iki basamaklı bir seri olmasını planladıklarını söyledi.
DTM son senelerde sürekli olarak küçülüyor ve 2020'de R-Motorsport Aston Martin'in çekilmesiyle griddeki araç sayısı 16'ya kadar düştü.
Mücadele eden takım sayısındaki düşüş, 2017'de Mercedes, BMW ve Audi'nin araç sayısını 8'den 6'ya düşürmeleri ile başladı ve böylece yarışan araç sayısı 24'ten 18'e düşmüş oldu.
Ardından 2019'da Mercedes ayrıldı ancak R-Motorsport ekibinin gelmesi ve müşteri Audi takımlarıyla 18 sayısı korundu. Ancak 2020'de R-Motorsport da ani bir kararla çekildi.
Berger, normalde DTM'e GT3 araçlarından oluşan ikinci bir sınıfı eklemeyi planladıklarını söyledi. Japonya Super GT şampiyonasında da DTM'deki gibi Class One kuralları uygulanıyor ve orada benzer bir uygulama söz konusu.
Super GT'de GT500 sınıfında 15 araç yer alırken, GT300 araçlarıyla birlikte toplam 45 araç mücadele ediyor.
Motorsport.com'a konuşan Berger, "Evet, bu şekilde iki sınıf oluşturma fikrim vardı. Ancak bu iki sınıf için performans dengesi gibi bir planım yoktu."
"Şu anda olduğu gibi Class One sınıfında 16 araç ve GT3 sınıfında 16 araç olsaydı, seyirciler bu kadar aracı izlemekten keyif alırdı. Bu şekilde hem Class One, hem de GT3 sınıflarında ayrı kazanan olurdu. Ancak bu daha önceki plandı. Şimdi farklı bir durum söz konusu."
"Fuji'ye gittiğimde büyük bir start gridi gördüm. Oradaki GT3 araçlarını da kaldırırsanız, az sayıda araç görürsünüz. Her zaman bu şekilde zor durumlarla karşılaşabiliyorsunuz çünkü birileri daha fazla gelmek istemiyor ve böyle sorunlar yaşanıyor."
"O şekilde büyük bir grid olursa, evet üst sınıfla alakalı sorunları çözmeniz gerekir ancak günün sonunda daha stabil bir durum olur."
"Bu yüzden daha önce böyle bir fikre sahiptik. Audi'nin ayrılık kararının ardından, bunu daha önce çözmemiz gerektiğini görmüş olduk." dedi.
tr.motorsport.com