2017’de getirilen düzenlemeler takımlara aerodinami alanında yeni fikirler bulmaları için daha fazla alan sağlıyor. Bu sene araçlarda gördüğümüz en büyük aerodinamik yenilik T-kanat olmuştu. Bu kanadı ilk olarak Mercedes’in lansmanında gördük. Testlerde ise diğer takımlar bu yeniliği araçlarında denedi.
Geçmişte takımlar daha fazla yere basma gücü bulabilme uğruna ilginç ve yenilikçi bazı tasarımlarda bulunmuşlardı. Bazıları cidden gözlerimizi kanatacak cinstendi. İşte karşınızda en tuhaf aerodinamik tasarımlar.
X-kanatlar
Tyrell, arka sıralara mahkum bir takım olsa da, F1’de bulunduğu süre içerisinde birçok yenilikçi fikir denemekten çekinmemişti. Bunlardan biri 1997 yılında gelmişti. Yüksek downforce gerektiren pistlerde Tyrell 025 aracı, sidepod’ların üzerine konumlanmış ekstra kanatçıklarla boy gösterdi.
Takım, masraftan kaçınmak uğruna bu kanatçıkları eski ön kanat parçalarını tekrar kullanarak elde etmişti ancak bu fikir, takımın makus talihini yenmesinde pek de yardımcı olmadı. 1998 yılında ise Imola pistinde Ferrari, Sauber, Prost ve Jordan takımları X-kanat kullanan takımlar kervanına katıldı. Ancak pit-stop esnasında bir Sauber aracından bu kanatçıkların kopmasından sonra FIA bu tasarımı güvenlik endişelerini gerekçe göstererek yasakladı.
Burun kanatları
Senelerden 2001’di, takvimler ise downforce’un en yüksek olduğu Monaco GP’sini gösteriyordu. Bazı takımlar ekstra yere basma gücü bulma uğruna çocuğunu kesecek kıvama gelmişti. Ve böylece “tuhaf” sıfatını aşıp artık “gülünç”lük boyutuna gelen bir tasarımla karşı karşıya geldik: Burun kanatları. Son yıllarda burun namına hıyarından, ornitorenkine hatta amcaya gösterilenine dek birçok rezil tasarım gördük, alışığız. Ama bu gerçekten de bambaşka bir boyut. Bunlara ancak Alonso fotoşoplanıp oturtulur.
Burun kanatları 2001 Monaco GP’sinde Arrows tarafından kullanılırken, Jordan’ın kanadı ise kokpitin tam önünde idi. İki çözüm de dibine kadar yasal olsa da FIA tarafından tehlikeli olduğu gerekçesiyle kaldırıldı.
İkiz Kuleler
Neyse ki bu aerodinamik tasarım, diğerleri kadar kötü görünmüyor. 2006 Fransa GP için BMW Sauber takımı, aracın ön kısmında iki yeni dikey kanatçıkla geldi. Bu kanatçıklar ikiz kuleler olarak adlandırıldı. Takım bu yenilikçi fikirle hava akışını aracın önemli noktalarına yönlendirmeyi hedeflemişti ancak faydası yalnızca 1 yarış sürebildi. FIA, görüşü engellediği gerekçesiyle ikiz kuleleri yasakladı.
Çifte Arka Kanatlar
1983 sezonunda yer etkisinin yasaklanmasının ardından, takımlar kaybedilen yere basma gücünü yeniden kazanabilmek için birçok uğraş gösterdi. Bu süreç içerisinde arka kanatlar öne doğru genişledi, ekstradan kanatçıklar eklendi derken nur topu gibi çifte arka kanatlarımız oldu. Anlayacağınız, arka kanatlar doğurdu! 1985 sezonundaki kural değişikliklerinin ardından arka kanatlar tekrar normale döndü.
Orta Kanat
Ön kanat var, arka kanat var peki niçin orta kanat diye bir şey olmasın? Mclaren takımı da 1995 yılında böyle düşünmüş olmalı ki motor kapağını genişletip takla barının hemen arkasına yeni bir kanat kondurdu. 1996’da da görmeye devam ettiğimiz tasarım, sonraki yıllarda rafa kaldırıldı.
On yüz bin milyon kanatçık
2008 sezonu bir devrin son yılıydı. Formula 1 tarihinin en güzel araçları da bu aerodinami çağında gerçekleşti. “Bunlar kanat değil kanatçık.” felsefesiyle gerçekleştirilen aerodinamik tasarımlarda her türden ilave parçalar, araçların mümkün olan her santimetrekaresinde yer aldı. Bazı takımlar görsel açıdan durumu batırsa da genel olarak araçları şöyle betimleyebilirdik: “Agresif ve yırtıcı!”
;;;