Daha dikkatli olarak, yolları hep beraber daha güvenli hâle getirebiliriz.
21. yüzyılda yaşıyoruz ve artık araçların 100'den 0'a inmek için ihtiyaç duydukları mesafe 60 metre değil. Demek istediğimiz şey, artık ani fren anlarından daha az şüphe duyarak, daha hızlı araç kullanabiliyoruz.
O hâlde, frenlerin güvenlik ve performans alanındaki gelişimine rağmen yollar neden hâlâ yeterince güvenli değil? Evet, aşırı hız kesinlikle önemli bir faktör; ancak bazı araştırmalara göre 'yavaş gitmek' ve şerit değiştirmek çok daha tehlikeli. Uzmanlar, trafiğe göre hızlı gitmenin bir kazaya karşı daha dikkatli hareket ettiğimizi bile söylüyor.
Basit olarak anlatmak gerekirse, trafiğe göre 7-8 km/s yavaş giden bir otomobilin kazaya neden olma olasılığı, aynı oranda hızlı gidene göre çok daha fazla. Bu yüzden - ülkemizin kanayan yarası, sol şerit aşkına karşı - bazı ülkeler dönüş ve geçişler haricinde sol şeritte gitmeyi yasaklayan kurallara sahip.
Bazı insanlar hız sınırında gittikleri sürece sol şeridi bırakmalarına gerek olmadığını düşünüyor; ancak son zamanlarda bazı ülkelerde polisler sol şeritte trafiğe göre yavaş giden sürücülere ceza kesmeye başladı.
Bunun en iyi örneği, sürücülerin geçiş hamleleri hariç sağ şeridi kullandığı Almanya'daki otobanlar. Hız sınırının olmadığı bölgeleri saymazsak, otobanın o kesimlerinde kaza oranları oldukça düşük.
Sol şeridin geçiş şeridi olduğunu unutmamak lazım. Eğer bunu anlar ve kurala göre hareket edersek, daha az trafik sıkışıklığı ve daha önemlisi daha az trafik kazası yaşarız.