Yıllar önce Flavio Briatore, Mika Hakkinen’in Kimi Raikkonen karşısında komedyen gibi kaldığını söylemişti. Kimi çok fazla konuşmuyor, ancak bunu yaptığında tam olarak gerçeği söylüyor. Sochi’deki yarıştan sonra da şunu söylemişti: “Kalkışta kaybettik, ondan sonra da çok fazla bir şey olmadı.”
Eski Valensiya cadde pistini hatırlatan Rusya GP neyse ki son turlarda biraz heyecan kazandı. Pistte neredeyse hiç viraj yok, olan bir tanesi de neredeyse hiç bitmeyen bir sola dönüş ve artık düzlük olarak kullanılabiliyor. Geri kalanı ise uzun düzlükler ve 90 derece dönüşlerden ibaret.
Yarışa damgasını vuran isim Valtteri Bottas oldu, takım arkadaşı Lewis Hamilton’ı sıralama ve yarışta yendi ve ilk çizgiden kalkan Sebastian Vettel ve Raikkonen’dne daha iyi olabildi.
Hamilton nadir kayıp hafta sonlarından birini geçiriyordu ve Bottas tam da bu noktada Finliliğini gösterdi. O olmasaydı Ferrari duble yapacaktı.
Sezonda henüz dört yarış geçirdik, ancak Bottas’ın Sochi’deki hızı Toto Wolff ve Niki Lauda’yı memnun etmiş olmalı. Artık onu Nico Rosberg’in şok emekliliğinden sonra yerini doldurmak için seçtikleri pilottan daha fazlası olarak görüyor olmalılar.
Eğer Valtteri’nin formu böyle devam ederse durum değişebilir, öte yandan Bottas ve Hamilton arasındaki çalışma ilişkisinin de iyi olması takım için büyük bir artı.
Rosberg’in koltuğu için yarışan bir çok pilot Bottas’ın verimli bir iki numaradan fazlası olmamasını umdular. Eğer Hamilton sezon ilerledikçe kendisini öne atamazsa takım Bottas ile 2018 için de anlaşmak isteyebilir.
Rusya GP boyunca Fernando Alonso da bunları düşünüyor olabilir. İspanyol şampiyon Honda’nın bir diğer felaketinin ardından Indianapolis için erken uçak bulamayınca yarışı izlemekle meşgul olmuştu.
Alonso 2014’ün sonunda McLaren için ayrıldığına pişman olmadığını söylemekte ısrar etse de, Sochi’ye hiç gitmemiş olmayı ve Barber IndyCar yarışını yakından izlemeyi istemiş olabilir.
McLaren MCL32 şasisi ona çok uygun, ancak Honda en kötü motor olarak en yavaş araca yol açıyordu ve başlayabilseydi 15.’likten daha yukarı gidebilmesi pek mümkün görünmüyordu.
Fernando’nun McLaren’da mutlu olduğundan hiç şüphe yok, özellikle de Ron Dennis’in gidip Zak Brown’ın gelmesinden sonra… Ancak son üç sezonu berbat geçti ve sezon sonunda ayrılacağı söylentileri şimdiden başladı.
Peki nereye gidecek? 10 yıl önce takım arkadaşıyken yaşadıkları sorunlara rağmen Hamilton ile arası iyi görünüyor, Lewis Fernando’nun savaştaki eksikliğine üzüldüğünü söylüyor ve hatta Mercedes’e gelmesinde bir sakınca olmadığını dile getiriyor, ancak Toto Wolff Hamilton orada olduğu sürece bunu yapmak istemeyecektir ve sonunda Bottas’ı değiştirmek için bir sebep olmadığını düşünmeye başlayabilir.
Marco Mattiacci günleri geride kalmış olsa da, Ferrari’den bir çok kişinin Alonso’nun ayrılığına üzüldüğünü söylese de, İspanyol pilotun Maranello’ya dönüşü de pek mümkün görünmüyor, her şey mümkün olsa Vettel bunu veto ederdi.
Daniel Ricciardo’nun kontratını erken bitirip 2018’de Ferrari’ye geçme olasılığında ise Red Bull Toro Rosso’da zor tuttuğu Carlos Sainz’ı terfi ettirmek isteyecektir, yani orada da boş yer yok.
Son söylentilerle birlikte, Honda’nın kısa sürece ciddi adımlar atamaması halinde, Alonso 10 yıl önce bulunduğu ve iki şampiyonluğunu kazandığı Renault’ya geri dönebilir.
Geçtiğimiz yılın başında Renault spora bir takım olarak geri dönmüştü ve CEO Carlos Ghosn bir gün Alonso’yu tekrar takımda görmek istediğini açıkça söylemişti.
Ghosn Renault’nun öncelikle Fernando gibilerini etkileyecek bir pozisyona gelmesi gerektiğini söylemişti ve bu yıl Nico Hülkenberg cesaret verici yarışlar çıkarmaya başladı ve Alonso bundan etkileniyor olabilir.
Juan Manuel Fangio doğru zamanda doğru takımı seçme yeteneğiyle bilinirdi ve tarih de bunu gösteriyor, ancak ne yazık ki Fernando tam tersi durumda ve bu konuda neredeyse Chris Amon gibi, 1969’da Ferrari’den ayrıldıktan sonra yeni motora sahip Jacky Ickx ve Clay Regazzoni’nin kendisini geçtiğini pişmanlık içinde izlemişti.
36. yaş gününe yaklaşan Alonso, üç yıldır emek verdiği McLaren’da kalmak ve ödülünü beklemek veya geçmişte başarılı olduğu ve kendisini isteyen Renault’ya geçmek konusunda muhtemelen Formula 1 kariyerindeki son büyük kararını verecek.
Renault’nun güç ünitesi henüz Mercedes ve Ferrari’ye denk olmasa da şu an da elinde olana kıyasla kesinlikle çok daha iyi, ancak Formula 1’de hiçbir şey sonsuza kadar olduğu gibi kalmaz ve Alonso’nun aklında bu geçişi yapma düşüncesi var, ancak sonrasında yanından geçip giden bir McLaren-Honda, daha da kötüsü bir Sauber-Honda olabilir.
Formula 1’in harika savaşçısı için zor günler.
###