2012'deki ile aynı podyum sıralamasına sahne olan Bahreyn GP'sini Mehmet Ali Selışık değerlendirdi.
Grand Prix’nin bir hafta öncesinden Bahreyn’de hiçbir şeyin değişmediğini söylerken podyumu tahmin etmiyorduk açıkçası.
Tıpkı insan hakları ihlalleri ve Bernie Ecclestone hem para, hem de bölgedeki güç için buraya tekrar gelmesi öngördüğümüz deja vu’lardı. Fakat, hepimizi şaşırtan ise 2012’deki podyumun tıpatıp aynısını görmüş olmamız. Çünkü sıralama turları sonrası oluşan grid, pek de böyle bir tahmine mahal vermiyordu. Yine de Lotus’lar, lastiklerine harika davrandılar ve tıpkı Red Bull’un şampiyon pilotu Sebastian Vettel gibi nezaketlerinin karşılığını aldılar. Lastiklerine her zamanki gibi yeterli şefkati gösteremeyen Mercedes’ler, Nico Rosberg özelinde oldukça terlediler. Tamam, Bahreyn sıcağının da etkisi olabilir.
Formula 1 sezonunda, her pilotun bir “şansmetre”si olduğuna inanıyorum. Kimisi sezonun başında tüketir şansını, kimi ise sezon sonunda şanslıdır. Örneğin bu açıdan Kimi Raikkonen, 2007 sezonunun sonunda rakipleri şansını kaybederken avantajlıydı. Raikkonen ise sezonun başında problemlerle boğuşarak sırasını savmıştı. İstisnalar yok değil, 2011 sezonunda Vettel’in şansmetresi pek öyle tükenmemişti. Belki de Schumacher döneminden bu yana gördüğümüz en problemsiz sezonlardan biriydi. 2012’yi hatırlayalım hemen, Fernando Alonso’nun potansiyeli epey düşük aracıyla aldığı puanlar, bir parça şansının yaver gittiği olağandışı şartlar ve rakibinin şanssızlıkları onu dikkat çekici bir puan farkıyla zirveye taşımıştı. Sonraları şansı azalırken, rakiplerininki artıyordu. Son yarışta ise, tüm kartlar açıktı. Aslında biz Formula 1 izleyicilerinin de istediği yegane şey bu. Sezonun bitimi geldiğinde, şansmetrelerin eşit olması.
Fernando Alonso bu sezon şansmetresini henüz kullanamayanlardan. DRS’si, Alonso frene bastığında kapanmak yerine tam tersine daha çok açıldığında, bir problem olduğu belliydi. Ferrari, FIA’nın buyruğu üzerine pite alındı. Zamansız, ancak ekstra olmayan bir pit. Bu noktada Ferrari’nin bir sonraki pite kadar sabrederek Alonso’ya DRS kullanmamasını salık vermesi çok işe yarayabilirdi. Eğer çözülebilecekse, bir sonraki pit stop’larında üzerinde çalışabilirlerdi. Ne var ki Alonso bir sonraki turda kapanmayan DRS’si ile tekrar pite geldi ve önemli saniyeler kaybetti. Yarış sonuna kadar kullanmadığı DRS’ye rağmen, rüzgarın getirdiği 8.lik, hasarı azaltma konusunda ona epey yardımcı olacak.
Rüzgar, bir Formula 1 yarışında uzun süredir ilk kez pilotların dilindeydi. Yarış öncesi demeçlerde esen rüzgarın ana düzlükteki etkisi konuşuluyordu. Bu da, takipteki pilotlara fazladan bir avantaj sağladı. Doğanın genellikle yağmur olarak etki ettiği Formula 1, dış şartlardan bir de böyle nasibini aldı.
Metallica’dan Kirk Hammett, James Hetfield ve Robert Trujillo McLaren garajında boy gösterdiler. FOM rejisi grup üyelerine pek hakim olmadığından, Kirk Hammett’ın görüntüsüne “Metallica” yazısını vermekle yetindiler. Takım radyosunda da en az Metallica şarkıları kadar hararet vardı yarış boyunca. Sergio Perez’e takımı buraya gelmeden önce daha agresif olması gerektiğini söylemişti, ancak genç Meksikalı saldırganlığını takım arkadaşı Button’a kanalize edince Whitmarsh da oflayıp puflayan takım patronları arasına katıldı. Şimdiliik iki pilotu arasında kriz olmayan Lotus ve Ferrari var, onların da birer pilotu buna izin vermeyecek kadar baskın karakterler.
Lotus, 2012’de bıraktığımızdan birkaç basamak daha yukarıda. Artık her iki pilotu da istikrarlı diyebiliriz, Grosjean bir parça daha toparlamış durumda. Raikkonen ise şampiyonanın en güçlü adaylarından.
Avrupa sezonu İspanya ile başlıyor, ama Bahreyn’i bırakmadan önce yarışın takdire şayan diğer performanslarına ve beklentilerin altında kalanlarına kısaca değinmek lazım:
Paul Di Resta, DTM’de bıraktığı ve birkaç sezondur aradığımız kazanan kumaşını ortaya çıkardı. Lastik stratejisinin bir podyum getirmesi işten bile değildi, sadece Lotus’lar daha iyiydi.
Esteban Gutierrez, Sergio Perez’in kontenjanı ve Carlos Slim’in sponsorluğu ile, bir parça da yetenek ışığı görüldüğü için Sauber koltuğuna oturdu. Fakat bu denli sönük kalacaksa, o koltukta kalamayacak. Robin Frijns çok daha potansiyelli bir pilot, sezon bitmeden Gutierrez’i safdışı bırakabilir.
Kovalainen’in üçüncü pilot olarak Caterham’a dönüşü anında meyvelerini verdi. Marussia pilotu Jules Bianchi tarafından muntazaman üzülen Caterham, Charles Pic ile rakiplerini geride bıraktı.
Akla karanın belli olacağı, az çok takımların bu sezonki konumlarını göreceğimiz Avrupa sezonu için 12 Mayıs’a kadar sabretmeniz gerekecek. Takipte kalın.
Mehmet Ali Selışık