Bahreyn Grand Prix’sinde Charles Leclerc’in ikinci sıradan start alacak olması Ferrari taraftarlarını biraz da olsa şaşırttı. Daha düne kadar büyük bir kriz içinde olduğu düşünülen İtalyan takım, SF-25 için hazırlanan ilk güncellemelerle birlikte yarışta McLaren’in en büyük rakibi haline geldi.
Ferrari’nin moral bulmasına en çok yardımcı olan şey Leclerc’in aracını ön sıralara taşıması oldu. Sezona kötü başlayan İtalyan takım, dördüncü yarış hafta sonuna düşük motivasyonla gelmişti. Ancak sıralama seansının ardından ceza alan George Russel geriye düşmesiyle Leclerc ikinci sıraya kadar çıktı.
Kağıt üstünde Mercedes’in W16 aracı daha hızlı olabilir ama Leclerc’in kazanma isteği ve ayarlarda istediği yönü bulması, elini kuvvetlendiriyor. Monakolu pilot, iyi sonuç alabileceğini hissettiğinde kendisini çok hızlı motive edebiliyor. Hatta bazen aracın sınırlarını fazlasıyla zorluyor.
Ancak SF-25’in en büyük sorunu hâlâ açıkça ortada: Ferrari, McLaren’e kıyasla daha az yere basma gücüne sahip. Bahreyn’e getirilen güncellemeler de tam bu noktada devreye giriyor. Yeni taban ve difüzörle birlikte, aracın yere basma gücü artırıldı. Böylece Ferrari, önceki yarışlarda kullanmak zorunda kaldığı aşırı sürüş yüksekliğinden kurtulmuş oldu. Artık asfaltı neredeyse sıyıran bir ayar yerine, daha stabil ve dengeli bir ayar mümkün hale geldi.
Bu kulağa kolay gibi gelse de teknik açıdan oldukça zor bir işti. Ferrari mühendisleri bile bu güncellemelerin etkili olup olmayacağı konusunda ilk etapta emin değildi. Cuma günü yapılan antrenmanlarda aşırı sıcak, kuvvetli rüzgar ve zayıf yol tutuşu nedeniyle sağlıklı veri toplamak çok zordu.
Ancak Leclerc’in sıralama performansı, yapılan değişikliklerin işe yaradığını gösterdi. Yine de her yeni parçadan tam verimi almak için vakit gerekiyor.
En çok dikkat çeken değişiklik ise difüzörde yapıldı. Ferrari’nin aerodinami şefi Diego Tondi, tabanın şekliyle oynayarak difüzöre daha fazla hava akışı sağladı. Bu sayede dikey yere basma gücü artırıldı. Önceden difüzörün merkez kısmında yer alan küçük çıkıntı kaldırıldı.
Yerine, rüzgar tünelinde geliştirilen yeni ve üçgen şekilli bir "dil" eklendi. Bu parça, hızlı prototipleme yöntemiyle üretildi. Bu da onun son anda eklenen, ama titizlikle tasarlanmış bir parça olduğunu gösteriyor.
Ferrari bu süreçte rakiplerini kopyalamaktan çok, kendi fikirlerini uygulamayı tercih etti. Loic Serra önderliğindeki mühendislik ekibi, SF-25’in gelişimini özgün yollarla sürdürüyor. Tabii ki bu güncellemeler Ferrari’nin tüm sorunlarını bir anda çözmeyecek. Ancak Venturi kanallarındaki hava yönlendiriciler ve taban kenarındaki değişikliklerle birlikte bu yeni difüzör tasarımı, İtalyan ekibin doğru yolda ilerlediğinin göstergesi.
Son dönemde bazı dedikodular, Ferrari'nin arka bölümdeki mini vites kutusunun esnediğin yönündeydi. Ancak bu söylentiler muhtemelen dikkatleri başka yöne çekme amacı taşıyordu. Ferrari’nin bu konuda herhangi bir hata yaptığı düşünülmüyor.
Öte yandan Lewis Hamilton’ın takıma uyum süreci ise hâlâ soru işaretleriyle dolu. Yedi kez dünya şampiyonu İngiliz pilot, SF-25 ile bir türlü “bağ kuramıyor.” Araca güven duymadığı için özellikle hızlı virajlarda potansiyelini ortaya koymakta zorlanıyor.
Ferrari’nin yeni güncellemeleriyle artan yere basma kuvvetini hissedememesi, takım içinde endişe yaratıyor. Bu durum, çözülmesi gereken ciddi bir problem olarak dikkat çekiyor.
tr.motorsport.com