Scuderia AlphaTauri takımında lastik mühendisi olarak görev almış olan Vuslat Odabaşı, F1'de 2023 sezonunun ilk üç yarışını teknik açıdan analiz etti.
F1 2023 sezonu, Red Bull Racing’in Bahreyn’de ve Suudi Arabistan'da düzenlenen iki yarışta başrol oynamasıyla başladı. Her iki hafta sonunda şampiyon takım, Max Verstappen'in Sakhir'de ve Sergio Pérez’in Cidde'de zafer kazanmasıyla podyumun ilk iki sırasını elde etti.
Yüksek performanslı RB18’in üzerine inşa edilen RB19, yeni Pirelli lastiklerinden ve özellikle 2022 Belçika GP'sinden itibaren uygulanan TD039 (Teknik Direktif) ile artırılan yerden yükseklikten etkilenmeden daha da geliştirildi. Zaten rakiplerinden bir hayli hızlı olan Red Bull Racing’in bu sene de hızlı olması bekleniyordu ve takım bunu testlerin ilk gününden itibaren gösterdi. Christian Horner da bunu en başından beri biliyordu.
Son zamanlarda Adrian Newey’in takımdan ayrılacağı söylense de bugüne kadar yetiştirdiği mühendisler umarız ki kendisini aratmayacaktır. Dahiyane fikirleri ile Red Bull Racing’i şampiyon yapan Adrian Newey hiç şüphesiz bir F1 takımının başına gelebilecek en güzel şeylerden biri.
Bahreyn GP
Bu sene 80 metre kısalan DRS mesafesi ile geçişlerin biraz zorlaştığı ve düşük hava sürtünmesinin önemli olduğu Bahreyn testlerinde Red Bull Racing, zaten aero verimliliği yüksek olan bu piste uyan orta seviye yere basmalı arka kanat kullanmıştı. İlk serbest turlarda bütün takımların tur zamanı ve maksimum hızı testlerden daha kötüydü. Ancak burada önemli bir nokta ortaya çıktı; Red Bull Racing’in Bahreyn’deki son test gününde Ferrari’ye, Alpine’e ve Williams’a karşı düşük kalan maksimum hızı, ilk yarış hafta sonunun ilk serbest turlarında aynı seviye arka kanatlarla grid’in en yüksek hızına ulaştı. Mercedes’ten ve Ferrari’den 3 kilometre/saat daha hızlı giden Red Bull Racing’in 2023 sezonundaki baskınlığına dair ipucu vermiş oldu. Sadece düzlükte değil, birçok viraj dahil pistin yarısında Perez en hızlı pilot oldu.
Yine Perez, grid’de en uzun süre tam gaz giderek Aston Martin ile arasına %3.9’luk bir fark açtı ki bu ortalama 3.6 saniyelik bir fark demek. Ancak Verstappen’in daha ilk turdan araçta doğru hissetmediği bir şey vardı. Viraj girişlerinde zaman kaybeden Red Bull Racing’in asıl sorunu frenlemedeydi ve diğer takımlara göre 1 - 1.5 g daha az agresif frenleme gördük. Bunun mekanik bir sorun olmadığı sürece aslında iki nedeni vardır; düşük hızlı frenlemelerde yeterli mekanik tutuş olmaması nedeniyle pilotun frenlemeye güvenmemesi ve yüksek hızlarda yeterli yere basma kuvveti üretememesi. Ancak takımın belirttiğine göre asıl problem vites kutusundaydı ve Verstappen vites düşürmede sorun yaşıyordu. Fren enerjisinin bir turda ortalama 10,000 kilojoule olduğunu düşünürsek, ortalamanın üstünde olan Bahreyn pistinde frenlemenin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.
Yüksek hızlı viraj çıkışlarında ise özellikle sıralama seansında en hızlı turlara baktığımızda Verstappen pistin sadece %31’lik kısmında en hızlı araç olmasına ve maksimum hızının Ferrari’den ve Williams’tan daha az olmasına rağmen pol pozisyonunu kaptı. Çünkü frenlemede Fernando Alonso daha agresif olsa da Verstappen özellikle yüksek hızlı virajlarda büyük fark yarattı. Ayrıca çoğu virajda Verstappen’in gaz pedalına reaksiyonunun daha hızlı olduğunu, yani frenlemeden gaza geçiş süresinin en hızlı olduğunu düşünürsek 0.29 saniyelik tur zamanının nereden geldiğini görebiliriz.
Sezonun ilk yarışına geldiğimizde Red Bull Racing en güçlü silahlarından birini kullandı, yüksek tempoya rağmen rakiplerine göre bu tempoyu kaybetmemesi. Verstappen yarışın ilk turlarında güvenli bir mesafe oluşturmak için arayı açtı. İlk turdan pit’e kadar uzanan ilk stint’te 2.0 - 2.5 saniye yavaşlayan rakiplerin yanında RB19 tempoyu sadece bir saniye yavaşlattı. Sert hamurda diğerlerine göre benzer bir tempo gösterse de yumuşak hamurda lastiklerin rakiplere göre yarıdan daha az aşındığını gördük. Neredeyse sıfır olan bu degradasyon çizgisi gerçekten olağanüstü. 26. turda Pérez, Meksikalı'nın hızının açıkça daha üstün olduğunun farkında olarak düelloya girmeye bile çalışmayan Leclerc'i çevik bir şekilde geçince sert hamur lastiğin ömrünü uzatmak ve muhtemelen yarışın son aşamaları için daha fazla şans elde etmek için tempoyu düşürerek lastiğini korudu.
Görünüşe göre sert hamur iyi bir “yarış” lastiği idi çünkü saf performans açısından çok az kayıpla oldukça sabit bir hız sunuyordu. Sakhir'de çekiş sırasında lastik sıcaklıkları yükseldiği için arka lastikler bu pistte lastik ömrünü belirliyor. Sert hamur bir lastiğe sahip olmak optimum çalışma aralığında kalmayı kolaylaştırıyor. Son stint’te Verstappen ve Pérez ile benzer tempoyu tutturabilen sadece Alonso vardı ki damalı bayrağı tam 38.637 saniye sonra geçebildi.
Suudi Arabistan GP
Alt gövde ve araç gövdesi tarafından üretilen yere basma kuvveti sayesinde, optimum yük noktalarını kaybetmeden maksimum hızı artırmak için kanatlara daha fazla yük bindirilebilen bu araç tasarımı, bir F1 aracının aerodinamik verimliliğini anlamak için mükemmel özelliklere sahip bir pist olan Cidde Corniche Pisti'nde test edildi. Bu sayede en ön sırada kendi ligini yaratan Red Bull Racing, mikro pürüzlülüğün en yüksek olduğu pistlerden biri olan Cidde’de de ilk günden itibaren rakiplerine göre büyük fark attı. İkinci gün 339 kilometre/saat maksimum hız ile bize 2022 sezonundaki gücünü hatırlattı. 0.7 saniye fark ile ilk serbest antrenmanda en hızlı turu atan Verstappen yine pistin %51.5’inde rakiplerinden daha hızlıydı ve bu baskınlık gün boyu devam etti.
Bahreyn’de frenlemelerde sorun yaşayan Red Bull Racing pilotu Verstappen, Cidde’ye geldiğinde ilk virajda frenleme sırasında 6 g’ye ulaştı ve daha bu virajda rakiplerine karşı yaklaşık 0.5 saniye avantaj yakaladı. Düşük sürtünme kuvvetine uygun bir “setup” yapan Red Bull Racing, Pérez ile güçlü bir sıralama turu seansı atarak hem pole pozisyonunu aldı hem de yarışı ilk sırada tamamladı. Rakipleriyle benzer bir tutuşa sahip, özellikle frenleme ve viraj girişlerinde fark atan Pérez viraj çıkışlarında kaybettiği zamanı 338 kilometre/saat maksimum hız ile dengeledi. RB19, hızlı sıralı virajlarda dengeli bir yük aktarımı ile ön ve arka arasında optimal denge kuruyor. Ön kanatlar ve burun tasarımı, viraj giriş performansını en üst düzeye çıkarmak için önemli bir teknik özelliktir ve aracın arka kısmı da dengeyi artırır. Verstappen 15. sıradan başladığı yarışta 0’dan 100’e 2.8 saniyede çıkarak grid’deki en hızlı startı aldı.
Pazar günkü yarışta ise hava koridoru ile beraber %31 verimli DRS’e sahip ve düşük hava dirençli RB19 ile Verstappen, 343 kilometre/saat maksimum hızla bütün grid’i arkasında bırakarak podyuma çıkmayı başardı. Red Bull Racing ikilisinin yarış temposu da kendilerine en yakın rakipten tur başına ortalama 0.5 saniye daha hızlıydı.
Avustralya GP
Lastik enerjilerinin düşük olduğu bir diğer pist olan Albert Park Pisti, ortalama bir aero verimliliğe, ağırlık ve güç hassasiyetine sahip. Özellikle dört adet DRS noktasının olması, takımları daha yüklü kanat kullanmaya iterek bu DRS noktalarını en efektif halde kullanmayı sağlıyor. DRS’in ortalama 20 kilometre/saat hız kattığını düşünürsek bu, 100 metrede yaklaşık 0.07 saniye avantaj demek. Orta hızlı virajlardansa düşük ve yüksek hızlı virajların olduğu bu pistte lastiklerden daha önemli olan konu süspansiyon ayarı.
Red Bull Racing, Melbourne’e birçok küçük güncelleme ile geldi. Arka tarafta farklı bir kiriş kanat tasarımı getirdi ve çift yerine tek kanat kullandı. Bunun yanında ön kanatta, arka fren soğutma kanalında değişikliğe gidildi ve üçlü DRS sistemi kullanarak başka bir mühendislik dehasını daha grid’e gösterdi.
Yine frenleme konusunda ve pek tabii ki çoğu virajda yavaş kalan Verstappen, Cidde’den sonra DRS verimini %6.4 artırarak pistin genelde tam gaz olan %47’lik kısmında üstünlük kurmasına rağmen ilk serbest antrenman seansında 0.6 saniye yavaştı. Red Bull Racing burada da yine daha ilk günden 318 kilometre/saat olan grid’in ortalama maksimum hızının 8 kilometre/saat daha üstündeydi.
Sıralama turlarında yakın tur zamanları görsek de Verstappen düzlüklerdeki hızıyla seansı domine ederek 0.24 saniye fark ile ilk sırayı aldı ve 2022 yılına göre tur zamanını 1.422 saniye geliştirdi. 1., 3. ve 11. virajlardaki yüksek tutuşuyla apeks hızı ve viraj çıkış hızı bir hayli yüksekti. Özellikle 11. viraja bakarsak daha geç frenleme ve yüksek apeks hızı sürücüleri normalde viraj çıkışında zorlasa da Verstappen burada da gaza erken dokunmayı başardı. Yine aero verimliliği sayesinde 12. virajı da daha hızlı aldı.
Ön sıralarda herkes start için orta hamur lastiği seçti. Bu lastikler başlangıçta daha az performans sunsa da turlar geçtikçe iyi bir tutuş sağlıyor. Bu şekilde takımlar tek pit stop yapabilme, serideki en sert hamura geçebilme ve sonuç olarak bitiş çizgisine sorunsuz bir şekilde varabilme planı yaptı. Pistte sollama giderek zorlaştığı için başlangıçta pilotlar normalden daha agresif görünüyordu. Durarak yapılan start’ın ardından Verstappen sert hamurda aşırı hızlandı ve 9. virajda basit bir sollama ile öne geçti.
Yarış temposu da yüksek olan Red Bull Racing pilotları çıkan kırmızı bayraklar ile avantajlarını biraz kaybetseler de olaylı yarışın sonunda Verstappen bitiş çizgisini geçen ilk isim oldu, Pérez de beşinciliğe kadar yükseldi. Yarış sonunda tur zamanlarına baktığımızda sert hamurun bu pistte neredeyse sonuna kadar gidebileceğini görüyoruz. 18 inçlik lastikler ile aşınma konusunda büyük bir adım atan Pirelli, bu sene en azından lastik stratejileri konusunda gerçeğe yakın tahminler yapıyor.