Pistin karakteristiği, ayarlar, lastikler, yeni sıralama format, favoriler
Formula 1, Çin GP’sinin ertelenmesi nedeniyle 4 haftalık aradan sonra Azerbaycan GP’si ile sahne almaya hazırlanıyor. Takımlar, geçtiğimiz 4 haftalık dinlenmenin acısını çıkaracak şekilde sahneye çıkacaklar. Bu haftadan itibaren temmuz sonundaki tatile kadar inanılmaz bir yarış temposuna gireceğiz. Teknik anlamda mühendisler, pilotlar, destek elemanlarının yanında lojistik anlamda da aşırı hırpalayıcı bir dönemin kapıları açılıyor. Bu haftaki yarıştan hemen sonra takımlar ABD’ye uçacak, sonra da Avrupa’ya dönecekler diyerek ipucunu vermiş olayım.
Şimdi pisti tanıyarak hafta sonuna hazırlanmaya başlayalım.
Pistin karakteristiği
Normal hava ve yol koşullarında şehir pistlerinin sıkıcı olması beklenir. Çünkü bu değerlendirme genellikle sadece yeni nesil araçlarla Monaco’daki yarışlar göz önünde bulundurularak yapılır. Gerçi eskiden daha küçük boyutlara sahip araçlarla Monaco da çok büyük zevkti. Neyse. İşin özünde yeni nesil şehir pistleri Monaco’dan çok daha iddialı. Bakü de onlardan biri.
Bakü şehir pistlerinin en sevdiğim özelliği olan cezalandırıcılığı koruyor. Hata yapan kendisini bariyerde bulur. Bunun yanında normal pistlerdeki gibi yüksek sürate ve geçişe de olanak sağlıyor. Yani katar gibi peş peşe takılan araçlar görmeyeceğiz.
Piste rakamsal olarak bakarsak pist 6.003 metre uzunluğa sahip, ideal sayılabilecek bir uzunlukta. 12 tane sol, 8 tane sağ olmak üzere toplam 20 viraj var gibi görünse de aslında 14 virajdan bahsedebiliriz. Çünkü 6 tane viraj tam gaz geçiliyor, pilotların herhangi bir fark yaratabilme şansları yok. Ayağının altında gaz pedalı, sırtında da güçlü motoru olan herkes bu 6 virajı geçer. Virajlarla ilgili en dikkat çekici özellik, 10 tanesinin 90 derece açıya sahip olması. Bir anlamda viraj değil, köşe dönmece. Veya köşe kapmaca. Kim daha çabuk kaparsa malı götürecek.
Köşe şeklindeki 10 virajı çıkardığımızda geriye 4 viraj kalıyor. Bunların tamamı orta hızlı virajlar. Düzlük üstünde yer alan ve tam gaz geçilen 17-18-19-20 numaralı virajları da düzlüğe dahil edersek 1950 metrelik bir mesafeden bahsediyoruz. Kısacası, sezonun en uzun ve en geniş düzlüğü bu pistte. Uzun, geniş start düzlüğü ve düzlüğün sonundaki frenleme noktası geçiş için en ideal bölge. En geniş ve uzun düzlüğün yanında sezonun en dar virajı (8. viraj) da bu pistte. 8. virajı takip eden 9-10-11 ve 12 numaralı virajlardan oluşan kombinasyon tüm sezonun en riskli bölgelerinden birini temsil ediyor. Dar, tehlikeli ve hata yapanı cezalandırıcı özellikte.
İki tane DRS bölgesi var; ilki start düzlüğünde, diğeri 2. – 3. virajlar arasında. Bu iki bölge dışında geçiş yapmak çok zor. Pit yolu uzun olduğu için lastik değişimi hariç pit stoplar 23 saniye sürüyor. Pist 6.003 metre uzunluğa sahip (uzun bir pist) olduğu için güvenlik aracı sırasında yapılan pit stop diğer pistlere göre çok zaman kazandırıyor.
Arabaların ayarları
Çok sayıda viraja sahip olması nedeniyle Rüzgârlı Şehir’de yüksek yere basma kuvveti isteniyor gibi görünebilir. Ama istenmiyor. Formula 1’de, yüksek yere basma kuvveti istenen virajlar yüksek hızlı virajlar, orta hızlı virajlar ve yüksek hızlı yön değişimleridir. Bu tipteki virajlar ve yön değişimleri yok denecek kadar az. Bu nedenlerle Bakü, düşük yere basma kuvveti isteyen bir pisttir. Büyük arka kanatlar özellikle 2 kilometreye yakın uzunluktaki düzlükte büyük zaman kayıplarına neden oluyor.
Burada kanat açıları ve kanat büyüklüklerinden ziyade süspansiyon ayarlarının üstünde durmak lazım bence. Şehir pistlerine özgü asfalt yapısı nedeniyle lastiklerin ısıtılması ve ideal ısıda kalması zor olacaktır. Elbette hava sıcaklıkları yüksek olursa bu durum takımlara avantaj getirebilir. Süspansiyon sertlikleri, yükseklikleri ve balastların yerleşimi lastik ısıtma konusunda takımlara destek olan parametreler. Fakat bu ayarları yaparken araçların viraj dengeleri de unutulmayacaktır. Bakü’de pist sınırları aşıldığında pilotları duvarlar cezalandırdığı için genellikle yüksek kerb’ler kullanılmıyor. Sadece 1-2 noktada pilotların viraj kesmeyi engellemek için yüksek kerbler kullanılıyor. Bu nedenle araçların sürüş yüksekliği alçak ayarlanabilir. Fakat süspansiyon sertlikleri ayrı bir mesele. Yavaş dönülen 90 derece virajlardan sonra ivmelenme çok önemli. İvmelenme için de arka süspansiyonların sertlik ayarları çok önemli. İvmelenme sırasında yükün arka lastiklere kaymasını sağlayacak yumuşak ayarlar ivmelenmede avantaj sağlayacaktır. Zemin dalgaları geçtiğimiz sezon araçların ayarlanması konusunda büyük sıkıntılar çıkarmıştı. Pilotlar çok zorlandıklarını açıklamışlardı. Bu sene yeni jenerasyon araçlar tabanlama konusunda büyük mesafe katetti. Bu nedenle tabanlama pilotlar ve takımlar için daha az mesele olarak bence. Fakat yine de ilk ve son antrenmanda araçları dikkatle izleyeceğiz.
Lastikler
Pirelli sürpriz yapmadı. Geçen sezon getirdikleri hamurların aynılarını bu sezon da getirdiler. Hep söylediğim gibi şehir pistlerinde lastikleri ısıtmak yarış pistlerine göre zordur. Çünkü gündelik araç trafiğinde asfalt ezilir ve düzleşir. Yüzey pürüzlülüğü azalınca yol tutuş zorlaşır. Pirelli yol tutuşu artırmak için Bakü’ye portföyündeki en yumuşak hamurları, C3, C4 ve C5 lastikleri getirdi.
Bakü’de düşük yere basma kuvveti paketi seçileceğini belirtmiştim. Bu durum da lastiklerin ısıl enerji üretmesini zorlaştırır. Zor ısınan lastikler zeminin de düz olmasıyla fazlasıyla kayarak topaklanma oluşmasına neden olur. Böylece yol tutuş daha da azalır ve pilotlar zorlandıkları bir sarmala girerler. Bu süreci yönetebilen pilotlar ve takımlar başarılı olacaktır.
Yüksek şiddetli frenlemelerden sonraki virajların hemen hemen tamamı sol yönlü. Dolayısıyla yüksek şiddetli frenlemeden sonra sol virajlara girildiğinde arabanın ağırlık merkezi sağ ön lastik üzerinde olacak. Yarış içinde sağ ön lastikleri hayatta tutmak zor olabilir.
Yeni sıralama formatı
Gün geçmiyor ki kural koyucular sporu heyecanlı (kendilerince) hale getirmek için yarış formatında değişiklik yapmasın (bir nevi k.çlarından element uydurmaktan geri kalamamak). Bu hafta sonu, 2021 sezonunda ilk defa düzenlenen sprint yarış formatı yeni haliyle karşımıza çıkıyor. Kısaca özetlemek gerekirse, cuma günü ilk antrenman hafta sonunun tek antrenman seansı. Tüm takımlar bu antrenmanda araçları için doğru ayarları bulmak zorunda.
Cuma ilk antrenmanlardan sonra “Pazar günkü yarışın” sıralaması yapılacak. Cuma günkü sıralama, doğrudan Pazar günü yapılacak yarışın sıralamasını belirleyecek.
Cumartesi sabahı ise “sprint sıralama” (SPRINT SHOOTOUT) seansı yapılacak. Bu sıralama seansı, cumartesi öğleden sonrasında yapılacak sprint yarışın sıralamasını belirleyecek. Sprint Shootout aynı normal sıralama seansı gibi 3’e ayrılacak:
Q1: 12 dakika sürecek ve en yavaş 5 araba elenecek. Orta sertlikte hamur takmak mecburi.
Q2: 10 dakika sürecek ve en yavaş 5 araba daha elenecek. Yine orta sertlikte hamur mecburi.
Q3: 8 dakika sürecek ve sprint yarışın sıralaması belli olacak. Bu seansta da yumuşak hamurlu lastik zorunlu.
Pazar sabahı da normal yarış yapılacak. Sprint yarışın sonucu normal yarışa etki etmeyecek. Pilotlar yarışa, cuma günkü sıralama seansında elde edecekleri ceplerden başlayacaklar.
Yeni sprint format nedeniyle takımlar tek seansta araçlarıyla ilgili doğru ayarları bulmaları lazım. Bulamayan takımlar yarışta zorlanacaklardır. FIA da tam olarak buna güveniyor. Favori takımlardan bazılarının doğru ayarı bulamamaları nedeniyle yarışın heyecanlı geçmesini umuyorlar. Bakalım olaylar onların umduğu gibi mi gerçekleşecek?
Favoriler
Favori seçmek hem kolay hem zor. Mutlak favori Red Bull ama yeni sıralama formatı nedeniyle bir ihtimal zorlanabilirler. Geçen sezonki Brezilya GP’sini bu nedenle kaybetmişlerdi. Bu sezon Red Bull’un düzlük hızı her şeyi gölgede bırakıyor. Çok hızlı, çok güçlüler. Aksilik olmazsa yenilmeleri zor.
Ferrari en güçlü motora sahip. Yere basma kuvvetinin ikinci planda olduğu bir pist. Normalde lidere yakın olmaları lazım. Ama dayanıklılık kaygılarıyla geçen yarışta motor gücünü kısmışlardı. Yine kısarlarsa yarışta nerede olurlar kestirmek zor. Kısmazlarsa Red Bull’u, en kötü ihtimalle podyumu zorlarlar. Fakat Ferrari’de bir şey var, kendi ayaklarına sıkmayı seviyorlar. Takım içi huzursuzlukları da düşündüğümüzde galibiyete ne kadar odaklanabilirler, bilemiyorum.
Mercedes pistin en güçlü 3. motoruna sahip. Sürüklenme değerleri de yüksek. Özellikle arka süspansiyonlarının kusurlu olduğunu iki sezondur yazıyorum. Bunu geçtiğimiz hafta göreve geldiği ilk günlerde James Allison da teyit etti. Arka süspansiyonun kusurlu olması ivmelenme sırasında bir handikap olabilir diye düşünüyorum. Motor gücü nedeniyle düzlüklerde, arka süspansiyon nedeniyle de ivmelenme bölgelerinde zayıf bir performans gösterirlerse taraftarlarının biraz morali bozulabilir. Onların lehine olan konu pistin yere basma kuvveti istememesi. Mercedes yere basma kuvveti üretmekte zorlandığı için bu zayıflıkları daha az sırıtabilir. Olumsuzluklara rağmen erken hüküm vermeyelim, yeni getirecekleri güncellemelerden umutlular. Bu güncellemeler şanslarını artırabilir. Aston Martin Mercedes’e göre daha çok yere basma kuvveti üreten bir araç. Bu pistte pek kullanamayacakları bir özellik. Onlar da sürüklenmeyi azaltma amacıyla bir güncelleme getirecek. Belki o güncelleme işe yarar ve Red Bull’a yaklaşabilirler. Mercedes ve Aston Martin’in performanslarının yakın olmasını beklerim.
Alpine verimli bir araba, bu hafta sonu getirecekleri yeni tabanı çalıştırabilirlerse işler ilginçleşebilir. Geçen sezon düzlüklerde aşırı hızlı oldukları için Alpine katarı seyretmiştik, bu sezon da benzer bir görüntü olabilir. Arkalarına takılan araçlar onları geçmekte zorlanabilir.
Williams, düşük sürüklenme değeriyle normalde olduğundan daha iyi görünebilir. Alfa Romeo ve Haas, şimdiye kadar düzlüklerde yavaş görünen McLaren’ın önünde olursa şaşırmam. Ortanın arkası grupta haftanın sürprizi kategorisinde Williams takımını görme eğilimindeyim.
Tabii ki henüz sezon başında olduğumuz için tahminler şaşabilir. Getirilen güncellemeler, takımların ve pilotların haftalık performansları, tek antrenman seansında doğru ayarları yakalayamayan takımlar senaryoyu değiştirebilir.
Ayrıca muhtemel güvenlik aracının, kuvvetli rüzgârların ve yüksek hava sıcaklıklarının sürpriz sonuçlar ortaya çıkartabileceğini de unutmamak lazım.
ffrrtt