2026 sezonu için onaylanan teknik kurallar henüz nihai şeklini almadı. Gelen bilgilere göre önemli değişiklikler yapılabilir. Hareketli ön ve ark kanadın otomatik hale getirilmesi ve kanatların boyutlarının düzenlenmesi gündemde.

Formula 1 takımları fabrikalarında 2025 araçlarını hazırlamaya devam ederken, teknik ekiplerin odağı şimdiden 2026 sezonuna çevrilmiş durumda.

Yeni kurallarla birlikte tanıtılacak “daha çevik” araçlar üzerinde yoğun bir çalışma yürütülüyor.

Ocak ayı itibarıyla FIA kuralları, takımların rüzgâr tünelinde 2026 aerodinamik tasarımlarını test etmesine izin veriyor. Neredeyse tüm takımlar, yeni kurallar çerçevesinde ilk modellerini test etmeye başladı.

Ancak Aralık ayında FIA Dünya Motor Sporları Konseyi tarafından onaylanan düzenlemeler hâlâ geçici ve bazı önemli değişiklikler yapılması bekleniyor.

Takımlar, FIA’nın teknik ekibiyle iş birliği içinde, yeni araçların geliştirilmesi için yoğun çaba harcıyor. Teknik Direktör Nikolas Tombazis önderliğinde FIA, 2026 araçlarının daha kısa, daha hafif ve daha dar olması için büyük bir revizyona gitti.

Bu değişikliklerle, zemin etkili araçlardan vazgeçilerek, daha çevik ve manevra kabiliyeti yüksek araçlar hedefleniyor.

Ancak şu ana kadar yapılan çalışmalar, istenilen sonuçlara tam olarak ulaşabilmiş değil. Özellikle hız ve denge konularında hâlâ iyileştirmeler yapılması gerekiyor.

2026’da kullanılacak yeni güç üniteleri, gücün %50’sini elektrikten, kalan %50’sini ise içten yanmalı motorlardan sağlayacak. Ancak bu sistemin uygulanması bazı zorlukları beraberinde getiriyor.



Güç üniteleri, toplamda 1000 beygir gücü üretecek kapasitede olacak. Fakat burada esas sorun, bu gücün tüm tur boyunca dengeli bir şekilde dağıtılabilmesi. Özellikle Monza gibi hızlı pistlerde şarj sorunları yaşanabileceği düşünülüyor.

Aerodinamik sürtünmenin ciddi şekilde azaltılması, yeni araçları daha verimli hale getirse de bu durum bazı denge sorunlarına yol açabiliyor. FIA, Haziran ayında sunduğu ilk taslakta bu sorunu çözmek için bazı değişiklikler önerdi.

Son düzenlemeler, yüksek hızlı virajlarda araçların dengesini koruyabilmesi için ekstra yere basma gücü eklemeyi içeriyor.

Gündemdeki en önemli değişikliklerden biri, hareketli kanatların otomatik hale getirilmesi. Şu anda, hareketli ön ve arka kanatlar, pilotlar tarafından kontrol ediliyor ve yalnızca belirli noktalarda açılabiliyor.

Yeni kurallar ise bu süreci otomatikleştirebilir. Buna göre, kanatlar düzlüklere girildiğinde otomatik olarak açılacak. Pilotlar ise yalnızca “override” adı verilen, elektrik gücünü artırarak ekstra hız kazandıran sistemi kontrol edecek.

Bu düzenlemenin, geçişleri kolaylaştırması ve yarışları daha heyecanlı hale getirmesi bekleniyor.

Diğer bir değişiklik ise kanatların boyutları ve açılma süreleriyle ilgili olabilir. Gelen bilgilere göre:

Ön kanatlar, arka kanatlara göre biraz daha geç açılacak.
Kanat boyutları yeniden düzenlenerek aerodinamik verimlilik artırılacak.

Bu değişiklikler küçük gibi görünse de araçların genel performansı üzerinde büyük etkiler yaratabilir.



Yeni kurallar, elektrik enerjisinin kullanımını da daha iyi hale getirmeyi hedefliyor. Elektrik gücünün daha çok virajlarda şarj edilmesi ve düzlüklere enerji tasarrufu sağlanarak girilmesi planlanıyor. Bu da bataryaların daha verimli kullanılmasını sağlayacak.

Ancak bu yeni sistemin, mevcut rüzgâr tüneli testlerine nasıl uyarlanacağı belirsizliğini koruyor.

Takımların bütçe sınırlarına uyması ve rüzgâr tüneli saatlerini dikkatli bir şekilde kullanması gerekiyor.

FIA’nın belirlediği bütçe sınırları, takımları dikkatli harcama yapmaya zorluyor. Ayrıca rüzgâr tüneli test süreleri, 2024’teki takımlar sıralamasına göre belirleniyor. Zirvedeki takımlar daha az süreye sahipken, alt sıralardaki takımlar daha fazla süre kullanabiliyor. Bu da büyük takımlar için ekstra bir zorluk oluşturuyor.

tr.motorsport.com