Şampiyonanın hızlı bir şekilde ilerlediği çekişmeli yarışlardan biri daha, sezonun 7. yarışı olan Kanada’da ki Montreal-Gilles Villeneuve pisti. Hızlı pilotların kendini kanıtladığı yerlerden biri olan Montreal, 1978 yılında ilk defa Formula 1 takviminde yerini aldı. Günümüze kadar toplam 38 GP gerçekleştirilen Montreal, en iyileri podyuma taşımada kararlı bir pist. İsmini, burada ilk yarışı kazanan Gilles Villeneuve’den alan ve Kanada’nın üçüncü pisti olarak görev yapmakta. Üçüncü pist arasında tek ayakta kalmayı başaran Gilles Villeneuve pisti, hızlı yarış seyretmek isteyen spor sever seyircilerin gözdesi. “Şampiyonlar duvarı” olarak ünlenen virajı içinde barındıran Gilles Villeneuve pistinin genel yapısına bakacak olursak ;
Sektör 1: 300 km civarında geçilen düzlüğün sonunda, ilk viraj 160 km/sa dönülürken ve ikinci virajda 80-90 km/sa’e kadar düşülüyor. 3.viraj’a gelirken maksimum 250-260 km/sa’e ulaşan bir hız görülüyor. 3. ve 4. viraj alınırken motor devri 4-5 sn boyunca 11,000 devirlerde kalacaktır. Yarışın startı ve sonrasında bu viraj önem arz ediyor, çünkü genellikle araçlar birbirlerine temas etme riski bulunduruyor ve kanat kırma, lastik patlatma, duvara patlatma gibi risklerle karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Sektör 1 boyunca; Araçlar için doğru bir motor ayarı isteyen ve karmaşık bir balık yemi tipindeki benzer virajlar için kat edilen mesafedir.
Sektör 2: Pilotlar, balık yemi tipindeki 6 ve 7. virajları atlattıktan sonra 300 km/sa’e ulaşan orta uzunlukta bir düzlük ve ardından gelen bükük kaşık tipindeki viraj(8 ve 9) ve DRS alanını bitirirken, saç tokası tipindeki araçların 60 km’e kadar düştüğü U dönüşe gelirler.
Sektör 3: Saç tokası tabiri ile kullandığımız tipte ki U virajı alırken, mühendisler hızlı ivmelenme için doğru vites oranlarını kalibre ederler. Burada yine motor haritalamasının pürüssüzlüğü ve pilota çekiş için yardımda bulunması, düzlük hızı ve hızlanma için gerekiyor. Viraja girişte fren önemi ve çıkış içinde mekanik tutuş, motor yani hızlanma önem ifade ediyor ve rüzgar hızı ve yönüde önem arz ediyor. Eğer U’da rüzgar sert ise kısa vites oranları ile hızlanmayı iyi hale getirmek ve yakıt seviyesinide kontrol etmekte ekstra bir güç istiyor. Ardından gelen DRS noktası ve düzlüğü yüksek bir hızda geçtikten sonra şampiyona duvarı karşımıza çıkar. Pilotlar hızlı bir şekilde girerken yaptıkları ekstra frenin ardından motor frenine de ihtiyaç duyarlar. Burada kilit anahtar pilotun özgüveni ve kabileyeti ile bir tık daha önem taşıyor. Pilot virajda iken gaz’a tekrar oturmak için reaksiyon gösterir ve burada da pedal haritaları doğru bir şekilde yapılması gerekiyorki pilotun dokunduğu anda doğru gücü yakalaması önemli bir etken, çünkü duvara patlatma ihtimalleri var.
Özetleyecek olursak; Uzun düzlükler ve düşük hızlı virajlara sahip olan Montreal, Formula 1 araçlarından düşük downforce ayarı istemektedir. Tutunmanın ön planda olduğu pistte, özellikle yüksek hızlı düzlüklerden yavaş virajlara girişlerde fren sistemleri ve araç aerodinamisi büyük ölçüde sınanmaktadır. Düşük hızlı virajlarda tork değerinin yeterli olduğu araçlar geçiş fırsatı yakalarken, uzun düzlüklerde aerodinamik avantajı yüksek ve motor gücü daha yüksek araçlar, geçiş için uygun fırsat kollamaktadır.
Takım analizleri(Hakan)
MERCEDES
2017 F1 sezonuna istediği başlangıcı yapamadı. Takım her ne kadar pole pozisyonu ve yarışlar kazanmış olsada, Mercedes W08’i ayarlaması ve maksimumun elde edilmesi zor bir araç. Bu durum mühendisleri ve pilotları zor durumda bırakıyor. Takım her ne kadar büyük güncellemeler ile geliyor olsada, yarışdan yarışa bir türlü maksimumu elde edip ana rakipleri Ferrari’den uzaklaşamıyorlar. W08’in en büyük kronik sorunu lastikleri maksimum düzeyde çalışma aralığına getirememeleri. Son yarış Monaco GP’de, Lewis Hamilton’un yaşamış olduğu sorun kabul edilebilir türden değildi. Bu sorunun araba ve pilot kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz çünkü takım arkadaşı Bottas, Lewis’e göre sorunu daha iyi yönetti. Şimdi önümüzde Kanada yarışı var ve Alman takım buraya sorunları çözmüş olarak gelmeyi umuyor. Bakalım Ferrari karşısında neler yapacaklar.
Not: Mercedes bu pistte hibrit ve frenlerde sorun yaşayan bir takım.
Tartışmasız 2017 F1 sezonunun sürpriz takımı. Gerek hız, gerek dayanaklılık, gerek şasi-motor-pilot kombinasyonu olarak SF70H, sorunsuz çalışan bir paket. En önemlisi de, rakiplerinden ayıran en güçlü yanı sidepod tasarımı ve en iyi lastik kullanımına sahip olması. İtalyan takımın 2017 F1 kurallarını yorumlarken SF70H’de motor ve vites kutusu merkezini en alt seviyeye alarak tasarlamaları ağırlık dağılımı ve aerodinamik verimliliği maksimum en yüksek seviyeye çıkardığı görülmektedir. Unutulmamalıdır ki bir F1 arabasının arka kısmını, aerodinamik yapısını belirleyen motoru, şasiye entegre etme ve motora uyumlu bir vites kutusu iç ve dış tasarımıdır.
RED BULL
Şüphesiz 2017 F1 sezonu yeni kuralları ile öne çıkması beklenen takımların en başında geleniydi ama maalesef bu böyle olmadı. Takımın şaside yaşamış olduğu problem kış testlerinde ortaya çıktı ve 2009 F1 sezonundan sonra takım ilk defa pist üstü verileri ile rüzgar tüneli verileri arasında uyuşmazlık yaşadı. Red Bull turbo motorlar döneminde, motordan memnun olduğu tek sezon 2016 sezonuydu. 2017 sezonunda yine motoru eleştiri yağmuruna tuttular ama işler bu sefer tek motorda bitmiyordu. Takımın şasi ve aerodinamik olarak rakipleri Mercedes ve Ferrari’den ne kadar geride olduğu aşikar. Kanada’da neler yapacaklar bunu hep birlikte göreceğiz.
FORCE INDIA
Takım 2017 kurallarını, düşük bütçe ile iyi yorumladığını görüyoruz. İstikrarlı bir şekilde puanlar topluyorlar. Perez gibi istiktrar abidesi bir pilota sahipler. Perez gibi ikinci bir pilota daha sahip olsalardı markalar klasmanında sorunlar yaşayan Red Bull ile aradaki 44 puanlık fark daha az olabilirdi. Kanada’da düşük downforce paketi ile sürpriz yapabilirler.
TORO ROSSO
İtalyan takım lansmanların başlaması ile Mercedes’in arabasına benzer bir araba ortaya sundu. Bu F1 camiasında heyecana neden oldu. Takımın 300 kişilik ekibi şimdiye kadar iyi işler başarıyor. Geçtiğimiz sezon güncel olmayan bir senelik Ferrari motorundan sonra, takımın Renault motorundan daha mutlu olduğunu görüyoruz. Kardeş takımları Red Bull’a göre motordan daha çok memnunlar. Monaco’da güçlü bir pakete sahiptiler. Kanada için düşük downforce paketi ile neler yapacaklarını göreceğiz. İlk on’u tamamlayan takım olabilirler.
WILLIAMS
Bir türlü bekleneni veremiyorlar ve harika bir geçmişleri var, ama maalesef F1 camiasını derinden üzüyorlar. 2014 turbo motor çağında en güçlü motora sahiptiler. 2014-2015-2016 sezonlarında bunun avantajını ne yazık ki kullanamadılar. 2017 F1 sezonunda Honda motoru hariç, motor güçlerinin aşağı yukarı eşitlenmesiyle puan vermesi zor oldu. İngiliz takım Monaco’da zayıf kaldı, ama Kanada’da daha güçlü olacaklardır.
Renault Sport F1
Renault 2016 F1 sezonunda fabrika takımı olarak Lotus’u satın alarak F1’e giriş yaptı 2016 sezonunda beklenenin gerisinde kaldılar, ama bunun böyle olacağı hemen hemen herkes tarafından biliniyordu. 2017 sezonu için en çok gelişim kaydeden ekip, Ferrari’den sonra Renault’un olduğunu söylemek mümkün. Takımın birinci pilotu Nico Hulkenberg takım adına iyi işler çıkartıyor. Monaco’da vites kutusu sorunu ile puanlardan uzak kaldı. Kanada’da aracından maksimumu alacaktır. Takımın ikinci pilotu Palmer’in işi bu saatten sonra biraz daha zor gibi, çünkü takım 2012 aracı ile 6 yıl önce kaza geçiren Robert Kubica ile çalışmalara başladı ve Kubica istikrarlı turlar atarak 115 tur tamamlamış, aynı zamanda Rus pilot Sirotkin’de testler de yer aldı. Bu iki ismin sezonunun gidişatına göre Palmer’in yerini alabilir. Kubica’nın, Sirotkin’den daha hızlı olduğu söyleniyor.
HAAS
F1’in çiçeği burnunda takımı. Spordaki ikinci yılında’da istikrarlı bir şekilde puan almaya devam ediyor. Takım yetkilileri bu sezon en büyük gelişimin Ferrari motorunda olduğunu söylüyor. Kanada’da takımın puan mücadelesinin içerisinde yer almasını bekliyorum ama frenler izin verir ise.
SAUBER
Takımın bu sezondan fazla beklentisi olmamasına rağmen 4 puan kazandılar. Buda takımlar klasmanında, 0 puana sahip olan McLaren’e karşı öne geçirdi. Kanada yarışında güncel olmayan Ferrari motoru ile zorlanmaları büyük olasılık.
McLaren
Gelelim F1’in efsane takımı McLaren’e. Motor partnerleri Honda malesef bu sezonda istenilen motoru takıma veremedi. Bu da orta grup mücadelesinde bulunmak isteyen takımı derinden etkiledi. Şasileri en güçlü dört şasinin içinde olduğu söyleniyor. Monaco’dan her ne kadar puan çıkartmasada, takım bu kanıyı doğrular nitelikteydi. Kanada yarışı için takım neler yapacak bunu hep birlikte göreceğiz, lakin iş yine Honda’nın perşembe günü motor güncellemesi hakkında vereceği karara kalmış gibi. Umarım Efsane bir an önce hak ettiği yere döner.
###