Motorsport.com Global Şef Editörü Charles Bradley, Red Bull Ring'deki F1 şampiyonluk savaşında ortaya çıkan yeni pilotla ilgili görüşlerini aktarıyor.
1: F1 2017 şampiyonluk yarışı artık iki kişilik değil
Valtteri Bottas'ın Avusturya'daki zaferi, bu yılın ilginç şekilde devam eden Formula 1 dünya şampiyonası savaşındaki başka bir dönüm noktası oldu.
Bottas bu zaferle, Mercedes-AMG F1 takımı içindeki yerini sağlamlaştırmakla kalmadı aynı zamanda vites kutusu değiştirip 5 sıra grid cezası alan takım arkadaşı Lewis Hamilton'la olan puan farkını 15'e düşürdü.
Bu Bottas'ın Hamilton'a, Hamilton'ın şampiyona lideri Sebastian Vettel'e göre daha yakın olduğu anlamına geliyor.
Bottas'a karşı sezon öncesi soru işaretleri bırakan nokta hızı değil bütün her şeyin emrine verileceği düzenli yarış kazanan bir takım liderine gelişme (Williams'da olduğu gibi) konusundaki yeteneğiydi. Dokuz yarışta iki galibiyet, iki pole pozisyonu ve altı podyum bu konudaki meraklı bekleyişimize tatminkâr bir cevap vermiş gibi görünüyor.
Ve ne starttı! 0.201 saniye tepki süresi harikaydı. Futbol maçında atılan klas bir penaltı atışı gibiydi. Bunları diğer kategorilerde de gördüm. Ancak Bottas, FIA kurallarına uyuyor ve startı, toleranslar içinde bulunuyor.
F1'in garip olan diğer bir yanı da, sözleşmesinin muhtemelen performansla ilişkili maddelerle dolup taşıyor olması. Örneğin, Hamilton'dan daha fazla podyuma çıkması onun hanesine büyük bir tik olarak geri döner. Bu anlaşmanın sadece bir yıllık bir anlaşma olduğunu biliyoruz. Ancak takımın onunla uzun vadeli bir geleceğe devam etmesi için başka seçenekleri de bulunuyor.
Zaten onun takımda kalma süresini uzatabilmek için yeterince şey yaptığını varsayalım. Mercedes, potansiyel olarak birçok pilot seçeneği bulunurken Bottas'a ne kadar uzunlukta bir sözleşme garanti edecek?
Bottas'ın formu, İspanya GP'de yaşadığı motor sorunu nedeniyle yarış dışı kaldığı düşünüldüğü zaman daha da etkileyici. Bu arada, rakipleri her yarışta puan aldılar.
Hâlâ ikna olmadınız mı? Son dört yarışta ilk üçteki pilotların aldıkları puanlar: Hamilton 53, Vettel 67, Bottas 73…
2: Kimi "nal topluyor" ancak Alonso onun yerine geçemeyecek
“Kimi'nin bu süreçte daha yüksek seviyede adanmışlık göstermek zorunda olduğunu düşünüyorum. 'Nal topladığını' düşündüğüm günler oluyor. Göreceğiz.”
Ouch. Bunlar, Ferrari başkanı Sergio Marchionne'nin iğneleyici sözleri. Zor bir başkan olarak ün salmıştır ancak bu eski bir dünya şampiyonu pilotu için sözlü bir yumruk gibi olmalı.
Kimi'nin cevabı "Bunu yapmaya çalışmıyor değilim." Ancak Kimi, Vettel'in yarısından az puan aldı ve takımlar şampiyonasında Ferrari, Mercedes'in 33 puan gerisinde kalmış durumda.
En azından Kimi, Fernando Alonso'nun yakında Ferrari'ye dönmeyeceğini bilerek güvende hissedebilir. Marchionne, bu fikri kenara atarak açık bir şekilde "ilgilenmiyoruz" mesajı gönderdi.
Bu sözler, Ferrari'nin spordaki üstün sıralaması ve yeniden keşfedilen rekabet gücü hakkında çok şey anlatıyor. Bir sonraki sezonun testlerine 6 ay kala, Ferrari'nin 2018 için sözleşme kapsamında yarış pilotu yok.
Vettel'in yeniden imzalaması bir formalite olmalı ve asıl konu Şahlanan At'ın ikinci koltuğu için ne kadar risk almayı istediği olacak.
3: Red Bull yol tutuşunu arttırıyor ancak Max'ın sabrı azalıyor
Red Bull, en azından mecazi olarak mevcut pilot kadrosuna sarılmış durumda.
Daniil Kvyat'ın Carlos Sainz'dan önce Toro Rosso'yla yeniden imzalama konusunda hızlı davrandığı haberi üzerine, yakın gelecek için RBR'den Daniel Ricciardo ve Max Verstappen'nin sözleşmelerini kilitlemiş oluyorlar.
Ve bu yarışın sonunda Max Verstappen, arka arkaya üçüncü kez yarış dışı kaldı. Max gibi kendi yeteneğine hakim bir karakter bile, sıkıştığını hissetmeye başlıyor.
Ekip, yaşadığı çeşitli teknik şanssızlıklar nedeniyle, hem takım patronu Christian Horner hem de takım danışmanı Helmut Marko vasıtasıyla özür diledi ancak Max'ın kendisi hiç de mutlu değil.
Pazar yaşadığı sorunlar sorulduğunda Hollandalı pilotun basına verdiği demeçte,"Ne diyebilirim ki? Üzgün olmak beni hiçbir yere götürmüyor. Monaco'dan beri aldığım puan sıfır."
Horner şakayla karışık olarak, "Bu RB13 ve 13 bazıları için şanslıdır diğerleri için de değil. Daniel için şanslı olduğunu ve şimdiye kadar Max için şanssız olduğunu söyleyebilirsiniz."
Peki bu ne kadar devam edebilir? Hafta sonu 2020 yılına kadar Red Bull'la sözleşmesi devam eden Verstappen için Ferrari spekülasyonları yapıldı.
Horner, bunları reddetti. Oysa Ferrari'den Marchionne bu konu sorulduğunda tuzağa düşmedi.
Ancak belki de en zor olan, F1'in en iyi pilot çiftinin bulunduğu takımın şu anda Daniel Ricciardo'nun lehine tek taraflı olarak devam ediyor olması. Hatta Force India'dan Sergio Perez, Verstappen'i sürücüler klasmanında geçmiş durumda.
Ve Max, başka takımlara bakmadan önce bununla ne kadar başa çıkabilir?
4: Vettel ve Hamilton, TV talebiyle el sıkışmadı
Bakü'deki çatışmanın sona ermesinden sonra Lewis Hamilton ve Sebastian Vettel arasında "sorun yok" fikrinin hakim olacağı bir gösteri olması gerekiyordu.
TV yayınında eski GP2 pilotu Davide Valsecchi, ikiliden sıralama sonrası gösterdiği ısrarında: "Lütfen çocuklar, ikinizin bir el sıkışması yapması gerekiyor. Lewis, Sebastian'la el sıkışın. Lütfen arkadaşlar." dedi. Kararlı olan Hamilton cevapladı: "Zaten sıkıştık, adamım."
Lewis'in belirttiği gibi ikili birlikte gride geldiklerinde el sıkıştılar. Ancak canlı yayın bunu kaçırdı. Twitter, 'El sıkışmayla' ilgili, gerçek el sıkışma videosu ortaya çıkmadan önce Hamilton'ın küçük düşürücü bir davranış yaptığıyla kaynamaya başladı.
Ne kadar eski bir saçmalık, değil mi?
5: Stefan GP geri döndü
Gösterdiği performansa A+ notu vermeniz gereken Sırp iş adamı Zoran Stefanovic, Avusturya'da Formula 1 padoğuna geri döndü.
Toyota'nın eski operasyonundaki kitleri kullanarak, 2010 yılında F1'e giriş yapmaya çalışmıştı. 2011 ve 2015'te de.
Şimdi, İtalyan merkezli bir kadroyla bunu tekrar denemeyi planlıyor. Enrique Scalabroni'yle 2019 sezonunda yarışmacı bir takım tasarlayacak.
Yine, bu durum hakkındaki pek çok şey FIA'nın giriş listesini açıp açmadığına bağlı olacak ve önceki teşebbüsündeki Avrupa Komisyonu'na gönderdiği şikayetin, kendisine karşı olup olmadığı görülecek.
Aslında, Stefanovic'in F1'e girme hırsları, 1996'ya kadar uzanıyor ve başarısız olan Lola projesinin ardından bir yıl sonra yeniden küllerinden doğdu.
Üç Aslan şarkısı nasıl diyordu? 30 yıl boyunca yaralandı ancak hayal etmeyi hiç bırakmadı...
tr.motorsport.com