Sezon bitti, Ogier şampiyon oldu. Keşke Loeb de tam sezon yapsaydı da kim hızlı görseydik. Şahsi fikrim Ogier’in yine şampiyon olacağı yönündeydi ama bu kadar rahat olamadan tabii ki. Her neyse, VW ve Ogier sezona ağırlığını sonuna kadar koydu, ilk yılında resmen ezdi. Yıllarca Citroen’in yaptığını yaptı. Ama hakettiler tabii, herşeyini en iyisini yaptılar, en doğru işlere imza attılar.
Loeb’ün yokluğunda aslında değişen pek birşey olmayacağını da anlamış olduk ayrıca. Ogier, Loeb’ün kaldığı yerden devam edecek. Tek merak edilen 9 yıl üstüste şampiyon olabilecek mi?
Sezon devam ederken, geçen yıl WRC’ye geri döneceğini açıklayan Hyundai, 1 yıl boyunca yeni otomobili i20 WRC’yi geliştirmeye çalıştı. İngiltere Rallisi’nin yaklaşmasıyla da transfer dedikodularına ortak oldu.
Hyundai’nin patronları gördüğüm kadarıyla WRC’ye giriş operasyonunda Volkswagen’i taklit etmeye çalıştı kendilerince. Paraya kıydılar, Ogier’den sonraki “bence” en istikrarlı pilot Neuville’i transfer ettiler. Otomobilin gelişim sürecinde her zemin için ayrı pilotla çalıştılar. Hanninen’i tüm zeminlerde çalıştırırken, asfaltta Bouffier’yi, toprakta Atkinson’ı koşturdular. İngiltere sonrası otomobile binen Neuville de muhtemelen Hanninen, Bouffier, Atkinson üçlüsü sonrası ince ayarı çekmiştir.
Hyundai, 2014′te Neuville ve Hanninen ile çalışacağını erken açıkladıysa da iki pilotun daha Hyundai adına bazı yarışlara gireceği konuşuluyordu. Bunlar tahmin edilse de, resmi açıklama heyecanla beklendi.
Çok şaşalı bir basın lansmanı yapan Hyundai gerçekten 4 iyi pilotu takımına dahil etti. 2013 Dünya Ralli Şampiyonası 2. sırada tamamlayan Neuville takımın birinci pilotu olarak tam sezon yarışacak. Otomobilin gelişiminde büyük görev üstlenen Hanninen, İsveç’le sezona başlayacak ve tüm toprak yarışlarda start alacak. Bu, Hanninen’in 9 yarışta marşa basacağı anlamına geliyor. Mini faciasından sonra bu yıl Citroen’de kötü bir yıl geçiren Sordo, Monte Carlo ve asfalt yarışlarda mücadele edecek. Atkinson da, Hanninen kadar olmasa da seçilen bazı toprak yarışlarda görev üstlenecek. Muhtemelen, Neuville ve Hanninen sezon kovalarken Sordo ve Atkinson da, yaklaşan yarışlar öncesi testlere ağırlık verecek ve ön hazırlık yapacak. Dikkat çeken küçük bir gelişme de şu; Sordo gerçek co-pilotu Marc Marti’yle yeniden biraraya geldi. Geçen yıl Citroen’in teklif ettiği parayı beğenmeyen Marti, koltuğa oturmamış Sordo da daha az ücret isteyen Carlos Del Barrio ile yarışmak zorunda kalmıştı. Yazının başında demiştim, Hyundai kesenin ağzını açtı bi kere…
Hyundai’da taşlar yerine otururken, dedikodular bitmedi tabii… En merak edilen Citroen ve Ford’ta neler olacağıydı. Şampiyon Volkswagen’e hiç girmiyorum. Onlar zaten çok önceden takım olarak yola aynen devam edeceklerini açıklamıştı. Yani Ogier, Latvala ve Mikkelsen…
Cebinde çok parası olan Kubica’nın göründüğü gibi bol keseden harcamadığı da belli oldu çünkü uzun süre anlaşamadılar Citroen ile. Bu sırada bir sürü abuk subuk dedikodu da ortaya atıldı. Citroen’in Kubica’yı F1 tecrübesi sebebiyle WTCC operasyonuna kaydırmak istediği, hatta Kubica’nın Hyundai ile bile görüştüğü iddia edildi. İlla ki görüşmüştür ama bunun pazarlık aşamasına geldiğini hiç sanmıyorum. Zaten takımın ilk yılında parayla gelen müşteriye WRC vermesi görülmüş olay değil hatırladığım kadarıyla.
Açıkçası Malcolm Wilson’dan çok enteresan hamleler bekliyordum. Çünkü bütçesi iyice küçülen Ford/M-Sport işbirliğinin süper pilotları sahneye çıkarması çok zordu. Ama parlak çocuk Evans’ın tüm sezon WRC’ye oturacak olmasını da hiç düşünemedim. Hatta herhangi bir yerde bile okumadım. Otomobil yarıştırma bütçesi bilen azalan Ford’un, pilota verecek bütçesi olmadığı iyice belli oldu. Çünkü Hirvonen açıkça Ford’la 2014′te yarışmak için 1 krş istemediği çok öncelerden açıklamıştı. Tam da Ford’un istediğiydi bu. Böylece İskandinav pazarına da sempatik görüneceklerdi. Hirvonen cepte hazırdı. Evans da tam sezon WRC ile yarışmanın gazıyla hiç bir bedel talep etmemiş olabilir. Buna ilaveten Kubica da sağlam sponsoruyla takıma dahil olup finansmana destek olmuş gibi görünüyor. Muhtemelen Ford, Citroen’e göre daha mütevazi bir bütçe teklif etmiş olmalı Kubica’ya. Malcolm Wilson da, bu yıl da gemisi yürütmeyi başardı. Hirvonen ile İskandinav pazarına, Evans ile Birleşik Krallığa ve Kubica ile Doğu Avrupa pazarına açılmış oldu. Kubica’nın çok ciddi bir taraftar kitlesi olması da cabası tabii. Ford’un bu kadro ile 2014′te iyi bir sonuç elde etmesi bence mucizeye bağlı. Sadece “biz de varız” demek için yapılan bir operasyon. Tabii yanlış anlaşılmasın, imkanlar dahilinde en iyi operasyonu yapmış gibi görünüyor Malcolm Wilson. Gemisini yürütüp, varlığını sürdürüp Ford’un eski desteğini geri kazanmaya çalışıyor. Dükkanı kapatıp gidecek hali yok…
Gelelim Citroen cephesine…
Citroen’de de bütçe sıkıntıları kendini hissettirmiş. WTCC’ye giden bir miktar bütçe, WRC takımında mütevazi operasyonlara sebep olmuş. Açıkçası sevdiğim adam Kris Meeke’in tam sezon WRC ile yarışacak olması beni memnun ediyor. Her zeminde hızlı gidebilen ve Colin McRae ekolünü devam ettiren Meeke, uçak kazası potansiyeline de sahip tabii. Ostberg’i kırmızı tulum içinde görünce biraz garipsedim ama sanki Citroen ile kanı uyacak gibi. Kar ve toprakta hızlı olan Ostberg’in asfalt performansı soru işareti olsa da, asfalt ustası Fransızların takviyesiyle bu açığı kapatabilecek potansiyele sahip. Ostberg’in sezon içinde dikkat çeken sonuçlar alacağına inanıyorum, en azından kar ve toprakta. Halid El-Kasımi’ye hiç girmiyorum, siz anladınız onu… :)
Yazının sonunda, 2014′ün ilk yarışı Monte Carlo Rallisi’ne bir göz atalım, özellikle yarışın rakamlarına…
Perşembe sabah başlayıp, Cumartesi gecesi bitecek yarışta; 383 km’si özel etap olmak üzere toplam 1396 km mesafe katedilecek. Toplam 15 özel etap geçilecek. En kısa etap 16 km ama en uzun etap 49 km uzunluğunda.
Sürekli uzun normal etaplardan şikayet eden rallici arkadaşlar için dikkat çekici birkaç rakam vermek istiyorum…
Servisten ilk etaba gidiş 53 km ve ilk arabanın çıkış saati sabah 6:20. Hatta ilk loop sonrası 3. etaptan servise geliş de 74 km. Daha da enteresanı var. İkinci gün, son etaptan servise gidiş normal etabı 135 km ve hedef süre 2 saat 45 dk.