Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2015 yılı ilk dört ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 57,11 büyüdü.
Otomotiv Distribütörleri Derneği'nden (ODD) yapılan açıklamaya göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarında, 2015 yılı ilk dört ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre baz etkisiyle yüzde 57,11 artışla 264 bin 850 adet araç satıldı. 2014 yılının ilk dört aylık döneminde toplam pazar 168 bin 577 seviyesinde gerçekleşmişti.
Otomobil satışları, 2015 yılı ocak-nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 49,26 artarak 197 bin 202 adede yükseldi. 2014 yılının aynı döneminde 132 bin 116 adet satış gerçekleşmişti. Hafif ticari araç pazarı, 2015 yılı ilk dört ayında geçen yıla göre yüzde 85,54 artarak 67 bin 648 adede ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde 36 bin 461 adet satış yaşanmıştı.
Nisan ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarında satışlar 91 bin 602 adede çıktı. 53 bin 305 adetin aracın satıldığı 2014 yılı nisan ayında otomobil ve hafif ticari araç pazar toplamına göre satışlar yüzde 71,85 arttı.
2015 yılı nisan ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,16 artışla 70 bin 211 adet olarak gerçekleşti. Nisan ayında hafif ticari araç pazarında satışlar geçen yılın aynı ayına göre yüzde 103,03 artarak 21 bin 391 adet seviyesine ulaştı.
DÖRT AYLIK DÖNEMDE 30 ELEKTRİKLİ OTOMOBİL SATILDI
Yılın ilk dört aylık döneminde, 1600cc altındaki otomobil satışlarında yüzde 51,13, 1600-2000cc aralığında motor hacmine sahip otomobil satışlarında yüzde 17,12 ve 2000cc üstü otomobillerde yüzde 13,86 artış görüldü. Aynı dönemde, 85kW altı 10 adet, 121kW üstü ise 20 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti.
ODD Genel Koordinatörü Hayri Erce konuya ilişkin değerlendirmesinde, 2015 yılında otomotiv sektörü toplam pazarının 900-950 bin adet aralığında gerçekleşeceğinin beklendiğini belirterek, şunları kaydetti:
"ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ekonomideki iyileşmeye paralel olarak, politika faizi artırma beklentisi, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ekonomik toparlanmayı desteklemek amacıyla parasal genişlemeye devam etme kararı, jeopolitik gelişmeler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele kararlılığı, cari işlemler açığındaki gelişim ve yapısal reformlara ait atılacak adımlar ve içerisinde bulunulan seçim süreci etkili olacaktır."