IndyCar, 2021’de Nashville’de yapılacak olan yeni ve heyecanlı bir sokak pisti yarışını tanıttı. Hem seri hem de ikonik Indianapolis Motor Speedway, Amerikalı yarış efsanesi Roger Penske’nin yönetimi altında güçlü bir geleceğe doğru ilerlemekte. Peki bu bahsettiğimiz gelecek nasıl duruyor ve bu pandeminin de ötesinde, oluşan tehditler neler?



Mark, başlangıç olarak IndyCar’a olan ilgiyi ve kitleler için olan ayırt edici özelliklerini özetleyebilir misin?

IndyCar yarışları çok hızlıdır. Çeşitliliği severiz; oval pistler ve super speedway’lerin yanı sıra kısa ovallerde, normal pistlerde ve geçici sokak pistlerinde de yarışırız Ve bence bu çeşitlilik gerçekten çok ilginç ve taraftarlarımız için de büyük bir ilgi yaratmakta. Çok rekabetçi bir konumdayız; net olarak söylemem gerekirse bir sürücü, gridin en arkasından başlayıp yarışı kazanabilir ve bu durumlar da oluyor. Şampiyonada yarışan sürücülerin tamamı şampiyona için büyük tehdit oluşturabilirler. Küçük takımlar büyük takımlarla mücadele edebilir. Yarış sırasında tekerlek tekerleğe bir mücadele var, geçişler var ve bu da bugünkü yarışlarda pek bekleyemeyeceğimiz bir şey ve tüm bunlar IndyCar yarışlarının inanılmaz özellikleri. Bir diğer nokta ise sürücülerimiz. Gridde çok ama çok yetenekli olan gencecik pilotlar ve kendini kanıtlamış efsaneler var, bu pilotlar tekerlek tekerleğe yarışıyorlar ve yarısından fazlası Amerika dışından gelen pilotlar. Bence motor sporlarına ilgisi olan herkes için bir şeye sahibiz.



Bu programın adı #ThinkingForward. Ve IndyCar’ın geleceğini düşündüğümüzde, an itibariyle Amerika Birleşik Devletleri motor sporları camiasını gayet iyi bir şekilde tanıyan ve uzun senelerdir içinde yer alan Penske’nin satın alma sürecinin başındayız. Sporun geleceğini şekillendiren görüş nedir?

Dürüst olmak gerekirse, şu anda hâlâ çoğunlukla Kuzey Amerika’ya odaklanmış durumdayız. Yurtdışında yarışmayı düşünme fırsatlarımız oldu. An itibariyle bu fırsatlara verdiğimiz cevap “Hayır; şu anda ABD’ye odaklanacağız.” şeklindeydi. Bu yüzden şu anda çok çalışıp başarıyı ABD kitlemizde yakalamamız gerekiyor. Formula 1’e saygım sonsuz ancak ABD’de açık tekerlek serilerinde dominant olan taraf bizdik ve bunu geliştirmek için ne yapmalıyız? Bu da kısa dönemde kaç yarış yapacağımızı görmeyeceğimiz anlamına geliyor. Bence Nashville için yaptığımız açıklama, gelecek seneki sezon başlangıcı için iyi bir şeyler ortaya koyacak. Çeşitlilik bizim için önemli. Samimi olmak istiyoruz ve seriye katılmak isteyen herkese serimizin kapısını açıyoruz ve sadece taraftarlar için de değil, çalışma fırsatları ve takımlar ile beraber sürücüler olarak da buna bakıyoruz. Bu konu hakkında umuyorum ki gelecek sene itibariyle ortaya koyabileceğimiz birkaç kanıt olacaktır. Araç da gelişecek. Aynı zamanda en azından üçüncü bir üretici alma ihtimalini de gözden geçireceğiz. Bu bir zorluk. Ancak bu, Roger Penske’nin özel olarak başarılı olduğu bir alan olacaktır.



Tabii ki de bu konuşmayı yapmak için şu ankinden daha zor bir zaman hayal etmek zor. Bu konu üzerinde belirli bir süredir çalışmaktayız. Bu yüzden bizim hikayemizi bilen ve gelişimimizi izleme fırsatı yakalayan pek çok üretici var. Bu yüzden COVID bizim için bir kasis gibi. Ana nedenin değişeceğini düşünmüyorum. Aynı sizin de dediğiniz gibi, bu bir gelişim fırsatı. Ve özellikle ABD pazarında, bu bir pazarlama fırsatı. Ve son olarak, bence IndyCar'daki teklif geliri inanılmaz. Bu yüzden eğer masraflara bakarsanız; Formula 1'e göre, hatta NASCAR'a göre bile, benim açımdan bir "bin gösterim başı maliyet" olarak göz önüne alındığında, yani bir başka deyişle üretici olmanın verdiği masraf belki de bir takım olmanın üçte biri kadar, bence bu inanılmaz bir değer önerisi. Ve bunun, yapılan görüşmelerde anlaşılır olduğunun da farkındayız.



Dijital dünya Formula 1 ve sporun gelişimi için çok önemli oldu. Liberty Media başa geldiğinden beri, ve özellikle yeni kitleler yaratmaya odaklandığından beri, spora gelen taraftarların %52'si 35 yaşın altında. IndyCar'ın, yeni ve genç kitlelere ulaşmasında izlediği strateji nedir?

Şunu söylemeliyim ki, bence Liberty Media ve Formula 1 bu konuda inanılmaz bir iş yapıyor. Buna odaklanmış durumdalar ve modellerinin çalışabildiğini gösteriyorlar ve başarı yakalıyorlar. Yeni bir model yaratacak mıyız bilmiyorum. Genel olarak bu yoldan ilerleyeceğiz. Pek çok yarış yayınımızda ABD'nin geleneksel medyası üzerinden ilerliyoruz. Bence birkaç sene içerisinde tüm bu yapı değişecek. Ve pek çok abonenin, kablolu yayınlardan ayrılması ile beraber, internet üzerinden yapılan yayınlar daha büyük bir öneme sahip olacak. Bildiğiniz gibi, ana pazarımızda ABD yayınımız - ne kadar uzun süreliğine olur bilemem - en büyük kitleyi bize sağlıyor ancak internet yayını, önemli pazarlarda gittikçe daha çok değer kazanacak ve uluslararası bağlamda da, pek çok önemli pazar için bu geçerli. Ancak tüm dünyanın yayını bizim için en büyük fırsat ve bu konuda daha çok çalışacağımızı göreceksiniz.



Karantinadan sonra motor sporları ABD'de, dünyanın geri kalanına göre daha erken bir zamanda, önce NASCAR ve daha sonrasında IndyCar ile, başladı. 2020'nin kalanı için beklentiler ne? Hâlâ çok yüksek sayıda olan COVID vakaları ile mücadele ediyorsunuz.

Sezon bitimine üç yarışımız kaldı, iki tanesi Indianapolis'te. Ekim ayında Indianapolis'te yapılacak Harvest Grand Prix çifte yarışımızda taraftarlarımız da olacak, ancak pist seyirci kapasitesinin yanına yaklaşılmayacak. Buna rağmen o ana kadar spor müsabakalarında görülen en çok seyirci sayısı burada olacak. Ve St. Petersburg, Florida'da yapılacak olan finalde ise taraftarların katılıp katılmayacağı daha belli değil. Psikolojik olarak bunu yapmak çok garip. Ancak yarışçılar için ise bu bir yarış ve kendilerini güvenli tutuyorlar. Tabii ki de taraftarların olmasını tercih ederiz. IndyCar'ın en önemli özelliklerinden biri bizim erişilebilir olmamız. Taraftarlara olduğunda onlar garaja, padok alanına girerler ve sürücüler de imza vermekten ve taraftarlarla yakın olmaktan mutlu olur. Bunu da oldukça özlüyoruz.



Erişilebilirlik demişken, tabii ki de eSpor bu dönem boyunca motor sporlarında büyük bir sükseye sahip oldu. Ve insanlar sadece sporu ilk kez eSpor aracılığıyla duymalarının yanında, özellikle genç kitle, pek çok zaman ünlü yarış pilotlarına karşı yarışma fırsatı da yakaladılar. Bu seneki ve gelecekteki eSpor hakkında düşünceleriniz neler?

Bu durum eSpor'un güçlenmesine neden oldu. Altı tane organizasyon düzenledik ve bunlardan beşi, ABD'de geleneksel medyada canlı olarak yayınlandı ve izleyiciler olarak iyi bir geri dönüş aldık. Bence kesinlikle bir gelecek var. Bunun büyümesini bekliyorum. Daha çok spora yapılan, istediğimiz bir yatırım, ancak büyümemizdeki gelişim sırasında nerede olduğunu daha göremedik. Bunu getirmek istediğimiz noktada bir IndyCar şampiyonası, inanılmaz bir oyun, zorlu bir oyun olmasını isteriz. Bu nokta ise kendi başına bir zorluk. Ancak organizasyonlar düzenlediğimizde ve pek çok organizasyon oldu, sadece COVID sezonunda da değil öncesinde de, sürücüler bunu çok sevdi. Sürücüler orada olmayı çok seviyor. İnsanlarla mücadele etmeyi seviyorlar. Ve bence bu bakımdan kesinlikle bir fırsat var.



Bu sene gördüğümüz bir diğer şey ise sporun genel isteklerinin belirli bir amaç içerisinde yapılması fikri oldu; eğlenceyi sağlamak yeterli değil. Ve tabii ki de Formula 1'den futbola, NFL'e, sosyal adalet mesajlarının yanında sürdürülebilirlik ve çeşitlilik gibi konuların konuşulduğunu gördük. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz ve sporun, iyi hedefler üzerine bir platform olarak kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence yapılması gereken şeylerden ilki sembolik şeylerden ve açıklamalardan fazlası olmalı. Bu yüzden serimize çeşitliliği getirmeye kararlıyız. Ve bence bu konuda olmamız gereken yere gelmek için çok fazla çalışmamız gerekiyor. Ekosistemimizi bu yönde etkilemek için takımlarla ve destekçilerimizle beraber çalışmamız gerekiyor. Ve daha sonrasında da amacımız, bu çeşitliliği takım çalışanları ve sürücüleri arasında yaymak olacaktır. Ve destek serilerimiz bunun önemli bir parçası olacak. Sistem bu konuda şu anda yeterli durmuyor, ancak en hızlı şekilde farklılık yaratmak için elimizde olan olasılıkları düşünüyoruz. Biz bir sorumluluğumuzun olduğunu hissediyoruz. Ve serimiz, görülebilir bir platform olarak, bu sorunları insanların gözü önünde tutması için çok önemli bir fırsat yaratıyor. Ancak buna ek olarak, öncelikle kendi evimizi düzene sokmalı ve bir sembolden ziyade bir model olmalıyız. Ve umarım ki bu gelişimi istikrarlı bir şekilde götürebiliriz.



Son olarak, herkesin karantina süreci boyunca yaşadığı temiz havayı ve bu konunun, özellikle sıfır karbon olma yolunda ve elektrikli geleceğe ilerleme konusunda sürdürülebilirlik üzerinde olan fikirleri değerlendirebilir misiniz?

Yani, buradaki hava pek de temiz değil, California'nın dörtte üçü kadar temiz olmalı. California'daki orman yangınının havasını soluyoruz. Ve şu anda bu durum kıyıdan kıyıya geçerliliğini koruyor. Bu, sadece doğal afetlerin bir sonucu değil, aynı zamanda bu ülkenin güney kısmında oluşan fırtınalar küresel ısınmanın da göstergesi. Bence hepsi bir araya geldiğinde, çevre hakkında küresel ısınma üzerinde yapılması gereken önem artıyor. Bunu söylemekle beraber, an itibariyle bizim sloganımız "daha hızlı ve daha yüksek sesli". Bizim markamız bu. Sürdürülebilirlikle alakalı konulardan haberdar değiliz. Bu konuda pistin dışında destekçilerimizle ve organizasyon yönetimi konusunda yapmamız gereken çok fazla şey var. Diğer seriler çok iyi bir iş yapıyorlar. Pist üzerinde hibrit motorlar hakkında çok fazla tartışmalar oldu. Bu, motoru değiştirmekten ziyade motoru desteklemek üzerine. Ve bence bu da birkaç sene içerisinde uygulandığını göreceğiniz, devam eden konuşmalardan bir tanesi. Buradan itibaren neler olacak göreceğiz. Ancak şunu söylemeliyim ki üreticilerimiz olan General Motors /Chevrolet ve Honda, onlar beygir gücü istiyorlar. Onlara göre biz, kendi pazarları için önemli bir platformuz. Ve bu beklentiyi karşılamaya devam edeceğiz.

tr.motorsport.com