Her gün bir crossover sürmek zorunda kalsaydım tercihim, sportifliği ve tasarımı ile gönlümü kazanan GLC43 olurdu.
Son aylarda gelen en yoğun yağmur fırtınası bu şehri öyle bir ıslatmış ki, havalimanı dışındaki yollarda birkaç santim kalınlığında su birikintileri vardı. Yerden yüksekliği 170 mm olan ve bir düğme ile bunu daha da arttırabilen havalı süspansiyona sahip bir crossover sürüyor olmak bu durumda çok mantıklı bir hâl alıyor.
Bahsettiğim crossover, Mercedes-AMG'nin tüm yeni "43" modelleri gibi sportifliği sadece görsellikte bırakmayan, 2017 model GLC43. 45, 63 ve 65 modellerinin aksine 43 serisi araçların motorları elde üretilmiyor fakat AMG 43 etiketi taşıyan araçlar yine de performans, yol tutuşu ve fren konusunda büyük güncellemeler geçiriyor. GLC43'te bu iyileştirme çalışmalarının sonucu, günlük kullanım artılarından çok taviz vermeden virajlı yollarda sportif kullanım sunmak olmuş.
Artılar
Rahat ve güçlü bir motor. Çift turbolu V6 motor o kadar homurtulu çalışıyor ki, 367 bg ve 520 Nm'den daha fala güç varmış gibi hissediyorsunuz. GLC'nin boyutuna ve ağırlığına uygun olan motor, gaza yüklendiğiniz anda aracın yerinden fırlamasını sağlıyor. Sadece 9 ileri otomatik şanzımanı manuel modda kullandığınız zaman vites yükseltme kulakçığına biraz erken basmanız gerekiyor çünkü devir kesici, kırmızı çizgiden biraz daha önce devreye giriyor.
Virajlı yollarda oldukça etkileyici. Los Angeles'ın kuzeydoğusundaki virajlı dağ yollarından oluşan Angeles Crest kara yolunda Subaru WRX STi'ı yakalamaya çok özen göstermedim ancak GLC43 oldukça iyi mücadele etti. Onu standart GLC'den ayıran sadece havalı süspansiyon ve ayarları değiştirilmiş yönlendirme sistemi değil. Aks basşları ve diğer önemli süspansiyon elemanları da AMG'nin elinden geçmiş. Bu sayede ateşli crossover istediğiniz yöne giden temkinli bir makineye dönüşmüş. Tabii bunda GLC43'ün standart ölçülerden daha büyük (önde 245/45 R20, arkada 285/40 R20) lastiklere sahip olmasının da etkisi var.
Göreve hazır duruyor. GLC43'ün sportif tasarımı, havalı süspansiyon için azaltılmış sürüş yüksekliği ile başlayıp büyük hava girişlerine, yeni bir ızgara tasarımına sahip elden geçirilmiş ön yüze ve AMG'ye özel 20 inç çaplı jantlar ile devam ediyor. GLC300'e göre daha dışa çıkık ve daha geniş olan lastikler ve plastik tampon ekleri sayesinde araç arkadan da oldukça sağlam duruyor. Bu sayede araç hem Los Angeles trafiğinde dururken, hem de PCH (Pasifik Sahili Otoyolu) boyunca ilerlerken seksi ve hırçın görünüyor.
Muhteşem iç mekan. GLC'nin iç mekanı genel manada C-Sınıfı yelpazesinden taşınmış. Bu iyi bir şey. Tasarım, malzeme ve işçilik, hiç hoşuma gitmeyen ve konsola takılmış bir iPad gibi görünen bilgi eğlence sistemi ekranına rağmen, son derece başarılı. Mercedes, sunduğu binlerce elektronik ayar ve fonksiyona rağmen ikincil kontrol düğmelerinin sayısını oldukça kısıtlı tutup bu ayarları bilgi eğlence sistemine gömerek iyi bir iş yapmış. Kabinde görülen altı düz direksiyon simidi, kırmızı dikişler ve damalı bayrak arka plana sahip gösterge paneli gibi detaylar ise sportifliği ve şıklığı bir üst seviyeye taşımış.
Eksiler
Motor vızıldıyor. Çift turbolu V6 yük altında iken zorlandığında paralelkenar profilli egzozlardan hoş ve öfkeli bir hırıltı sesi çıkarıyor. Ancak şehir içinde boğuk bir şekilde vızıldıyor. GLC43, her şeyi Comfort moduna alsanız bile sessiz olamıyor. Şehir içi sürüşlerde daha sakin bir ses olsa güzel olabilirdi fakat egzozun sürekli kükremesi biraz yorucu olabiliyor.
Sürüş o kadar da konforlu sayılmaz. Tabii ki suçun bir kısmı test aracımda bulunan 21 inç çaplı jantlarda ancak GLC43, en konfor odaklı süspansiyon ayarında bile oldukça sert bir sürüşe sahip. Los Angeles'ın bozuk yollarında çok fazla zıplama yaşadım.
Rakipler
Audi SQ5
BMW X3 xDrive35i
Porsche Macan S