Kuşkusuz bu senenin en güçlü motorunu üreten Yamaha, şampiyonluğunda en büyük adayı konumunda. Aslında ben Yamaha-Lorenzo üzerinden gitmek yerine Assen-Sachsenring-Stoner üçlüsü üzerinden bir yazı yazmayı planladım.
'Düşe kalka şampiyonluğa'
Assen’de, Jorge Lorenzo’nun ilk turda Bautista tarafından ‘biçilmesinin’ ardından, Honda’lar Dani-Casey şeklinde yarışı götürüyordu. Özellikle Lorenzo’nun puansız ayrıldığı yarışta, şampiyonada 25 puan geride olan Stoner için Assen’de alacağı galibiyet, Yamaha’ya karşı geride kalan Honda’nın umutlarının yeniden yeşermesi neden olacaktı şüphesiz.
Tabi hemen pit duvarında Stoner’a ‘Lorenzo Out’ tabelası hazırlandı. Aslında bana göre burada ufaktan da bir takım emri vardı ve planlanan da bu şekilde olmuştu. Tabelayı sadece Stoner değil, aynı zamanda Pedrosa’da görecek ve üzerine düşen görevide yapacaktı. Zaten ilerleyen turlarda da böyle oldu, Stoner’ın yaptığı atak karşısında fazla direnmeyen Pedrosa, ilerleyen turlarda da Stoner’ı geçme çabasında, onu zorlayacak fazla hareketlerden kaçındı.
Takım emri uygulanmış olabileceği üzerine beni bu fikre iten 2. durumda şuydu. Son 2 seneyi hariç tutarsak, normalde Pedrosa, 1 sıra kaybettiğinde performansını bir anda kaybeden bir pilottu ve peş peşe 3-4 sıra daha kaybediyordu. Son 2 senedir ise Pedrosa bu performansından oldukça uzaklaşmış, pozisyon kaybettiğinde artık pes etmiyor ve elinden geleni yapıp yerini yeniden kazanmaya çalışıyordu. Ama her ne hikmetse, Stoner’ı fazla rahatsız etmedi.( özellikle haftasonunda göstermiş olduğu güçlü performansa rağmen bunu denememesi de bana bu fikrin biraz daha gerçekçi olduğuna inanmamı sağladı. ) Tur zamanlarını incelediğimizde zaten demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. İlk 16 tur boyunca her tur aralarında saniyenin binde yüzü kadar zaman değişirken, 17 tur itibariyle Pedrosa’nın zorlamadığı, tur başına yarım saniye ile 1 saniye arasında değişen farklarla geride kaldığı görülmekte. Assen bölümüne bir nokta koyup, Sachsenring’e geçelim.
Gelelim Sahcsenring’e. Pedrosa 121, Stoner ve Lorenzo buraya 140′ar puanla gelmişlerdi, galibiyet fazlasıyla Lorenzo şampiyona lideri konumundaydı. Her zamanki gibi iyi bir start alan Pedrosa liderliği ele geçirmiş, Stoner ise yakın takibini sürdürüyordu. Sachsenring’te daha önce 5 zaferi bulunan Pedrosa için bu pist, bu sene dönüm noktası olacaktı. Kendini en başarılı ve en güçlü hissettiği bu pistte sezonun ilk galibiyetini almak isteyecekti. İşte durum burada değişiyordu. Bu sene şüphesiz ki şampiyonluk için Stoner ve Lorenzo savaşacaktı. (Pedrosa’nın bir takım nedenlerden dolayı bu yarışa giremeyeceği kanaatindeyim, takımında emeklilik hediyesi vermek adına Stoner’ın üzerine düşeceğini düşünüyorum.). Zaten bu piste geldiklerinde ki puan durumuda ortada.
Stoner bu noktada bana göre bir takım hatalar yaptı. Şampiyonadaki rakibini Pedrosa olarak değil, Lorenzo olarak görmeliydi ve kendisi Lorenzo’nun önündeydi. Eğer yarış bu şekilde sonuçlansaydı, yani Dani-Casey-Jorge şeklinde olsaydı Stoner 160 puanla şampiyona lideri olarak ayrılacaktı. Stoner’ın bu sene galibiyetten daha çok, istikrara önem vermesi gerekiyor, çünkü açık bir şekilde Yamaha’lar pistteki en hızlı motoru üretmiş durumdalar.(yinede şampiyonluğu belirleyecek olan bu ikilinin yaptığı kazalar olacak. Çünkü kolay kolay yarış dışı kalmıyorlar.) Şampiyona, Silverstone’da ki duruma dönmüş oldu diyebiliriz. Önümüzde keyifli yarışlar bizi bekliyor. Önümüzdeki yarış bu hafta sonu Mugello’da olacak ve Stoner’ın Mugello performansı, Lorenzo’nun Mugello performansına göre biraz daha iyi gözüküyor. Heyecanın üst seviyede olacağı bu yarışı kaçırmamanızı tavsiye ederim.
EMİR KAR